Amerikan güzeli!
Necip Türk matbuatı, dil bilmeyen, özellikle İngilizce bilmeyen okuyucuları için nihayet harekete geçti ve sizler için dünyayı "müttefikler"in gözüyle seyretmenizi sağlayan bir gazete hazırladı. Artık televizyonlarda saat başı, buruşuk gömlekleri ve günlerden beri gereğinden fazla konuşmuş olmanın yorgunluğu ile arz"ı endam ederek size dünyadan haber veren ve, "Vilyım Sefayr dünkü yazısında diyor ki..." veya, "feşmekân tink tenk kuruluşunun itibarlı stateji dergisinin geçen ay sonunda İslâm dünyasını analiz eden yarı gizli raporundan okuduğuma göre" gibi edalarla bilgiçlik taslayan ukalâ takımına ihtiyacınız kalmadı. Sözünü ettiğim gazete siz "ciğerinin köşesi, yüreğinin yağı" okuyucuları için en radikal savaş taraftarı Amerikan gazetesinden daha keskin ve hışım dolu bir yayın anlayışla bütün bayilerde satışa sunulmuş bulunuyor. Üstelik 150 bin lira.
Ne dersiniz, Wall Street Journal kadar ciddi ve ağırbaşlı olmasa da en azından Fox Tv ayarında savaş magazini yapan gazetemizde şöyle bir gezinti yapalım mı? Aşağıda sunulan örnekler, işbu ceridenin geçen hafta yayınlanan çarşamba nüshasından seçilmiştir. Parantez içindeki ifadeler bana aittir)
(Birinci sayfadan haber yorumlar) Bu Kürşat Tüzmen var ya, tıpkı Iraklı bir bakan gibi davranıyor; Saddam diyor başka bir şey demiyor. Zaten tezkere oylamasında gezilere kaçan bu bakan sadece savaş muhalifi değil, Saddamcıymış da..., Saddam bu vebali taşıyamaz, kendisi için yarattığı zenginlik ve ihtişama rağmen Irak'ta halk açlıktan kırılıyor. Üstü başı dökülen kalabalıklar müttefiklerin dağıttığı yardım paketi için birbirini eziyor (siz misiniz ABD'ye posta koyan baldırıçıplaklar?..., Bush'un intikamı; Bağdat'ta yıllardır baba Bush'un resmi çiğnendi. Şimdi Saddam'ın resmi paspas, Bush babasının intikamını Saddam'dan işte böyle alıyor. (iyi de sana ne oluyor?)
(İç sayfalara geçiyoruz) Çölde Baas yetkilisi avı soluk kesiyor, İngilizler Baas yetkililerinin saklanabileceği her yeri hallaç pamuğu gibi atıyorlar (elinize sağlık arslanlar)..., Saddam'ın tüm yükü çocukların sırtında, açlık kol geziyor (ayranı yok içmeye..)...., Nasıriye'den sonra duvar resimleri de teslim oldu (iyi ama zilleri takmamışsınız?) Nasıriye tamamen kontrol altında (gözünüz aydın!), Irak'a Amerikalı bakan (yakışır!), Iraklı bazı diplomatlar, ülkenin doğusunda Amerikan üslerine giden su borularına zehir katmak istediler (vay alçaklar, bu bize yapılır mı?), Amerikalı yaralı sayısı 228 (bir şey sayılmaz, devam arkadaşlar!), (bir köşe yazısı başlığı); Amerikan düşmanlığı, (Mealen şöyle diyor üstad, "Demirel'in dediği gibi ne Türkiye ABD'den vazgeçer, ne de ABD Türkiye'den"; oh be, rahatladım biraz, sağol üstad! Hafazanallah, kâbus gibi bir şey; et tırnaktan, gül bülbülden ayrılır mı ayol?)
Ayrıntıları geçiyorum; mükemmel bir gazete. Sahibini ve çalışanları yürekten kutlarım. Çoğulculuk böyle bir şey işte. Amerikalıların meseleye nasıl baktığını anlatan, hatta bununla da kalmayıp neler hissettiğini, hadiselere nasıl tepki verdiğini aksettiren bu yayın organı, iletişim dünyamızda büyük bir açığı kapatıyor; sokaktaki Amerikalıyı evinize getiriyor. Tenkid edeceğimi sanıyorsanız yanılıyorsunuz demektir.
Yalnız aga, aklıma bir şey takıldı; şimdi sen diyorsun ki bu gazete kaldırım ağzıyla ve Amerikan gözüyle bir nevi savaş magazini yaparak bir yol tutturmuş gidiyor ama gazetede yazan herkes aynı telden çalmıyor; meselâ bak, iç sayfada delikanlının biri, "Bugün Bush için ne yaptın?" başlıklı bir yazı yazmış. Orada diyor ki, "Peki ya bu Bush'a karşı müthiş bir sempati beslemek hangi kategoriye girmektedir?.. Önlerine gelene Saddamcı diye yaftayı yapıştıracaklarına, öyle tuhaf tuhaf manşetler atacaklarına, yorumlar yapacaklarına, ahkamlar keseceklerine sakinleşseler ya biraz. Olmuyor mu? O zaman arabalarına birer tane vantuzlu biblo alsınlar, üzerine de 'Bugün Bush için ne yaptın?' diye yazdırsınlar. Hoşuna gider Teksaslı'nın, aferin der belki de...
A, vallahi öyle, kim bu gazetenin milli birlik ve beraberliğini ihlâl eden çatlak ses yahu? Hani kötüye yoracak olsam, "yazar patronlarını kesiyor, acaba Saddam'dan maaş mı alıyor" diye dedikodu yapmam gerekecek. Böyle bir yazının İngilizceye çevrilmiş halini, Amerikan medyasında okuduğunuzu düşünün; feci bir şey yani. Çoğulculuk böyle bir şey işte azizim!
Demokrasi güzel şey yine de; 150 bin liraya Amerikan bakış açısını öğrenmek az nimet mi birader?