Zoonk: Faşizm!
CHP Muğla Milletvekili Ali Aslan, Bakan Hilmi Güler'e Meclis'te yazılı bir soru sordu ve dedi ki,
-Türkiye Kömür İşletmeleri'nin Yatağan Geli tesislerinde perşembe akşamları içki servisinin yasaklandığı doğru mudur? Üst düzey bir yöneticinin talimatıyla perşembeyi cumaya bağlayan gecede kimseye içki servisi yapılmaması için yasak konulmuş mudur; Bakanlığınız bünyesinde içki servisinin yasaklandığı başka tesisler de bulunmakta mıdır?
...
Efendiler, arkadaşlar; bu defa işin gırgıra şamataya, boğuntuya getirilip dalga geçilecek bir tarafı yoktur. Ali Aslan'ın sorusu bir kısım çevreleri suçüstü (cürm-i meşhut) halinde yakalamıştır.
Siz nasıl olur da, Tes-İş Muğla Şube Başkanı Fatih Erçelik ve bir grup sendikacı arkadaşına, 27 Aralık Perşembe akşamı, "üst düzey bir yöneticinin sözlü talimatıyla perşembe akşamları cumaya bağlanan gece olması nedeniyle içki servisi yapamıyoruz" diyerek içki vermezsiniz beyler? Bu meretin ağız tadıyla bazı sosyal amaçlı kamu tesislerinde içilmesini yasaklayanlar, acaba "gidin özel sektörün işlettiği sosyal tesislerde için" mi demeye getirmektedirler?
Yok yav! Değerli arkadaşlar, biz bu memleketi sokakta bulmadık; öyle kolay kolay da şeyettirmeyiz. Gerçi çok şükür pek çok kamu kuruluşumuzun sosyal tesislerinde hamdolsun şakır şakır içki servisleri yapılmakta, dileyen parasını bastırıp kafayı bulabilmektedir ama böylesine keyfî 4. Murad yasaklarına vaktinde müdahale edilmezse, yarın içkiyi toptan yasaklarlar, haberiniz olsun.
Netekim bakınız bunlar, "Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun"un bazı hükümlerini değiştirerek stadyumlarda bile sigara içilmesine yasak getirmeye hazırlanıyorlar. Bugün sigara, yarın içki, öbür gün Allah bilir daha neler neler sıradadır?
Tarihe bakın tarihe; bu işler böyle ufak ufak, mâsum şeylerle başlar; ardından bir kamu tesisinde şöyle bir Perşembe akşamı ağız tadıyla demlenmeye bile yasak getirmeye kalkışırlar; bkz; Salı sallanır, Çarşamba çarşafa dolanır, vb!..
Peki, sigara üretilmesine, tütün ekilmesine, ithalat ve ihracatına yasak getirebilirler mi? Yapamazlar, çünkü uluslararası firmalar ve sermaye, global güçler, ABD ve yeni dünya düzeni buna müsaade etmez; n'aaber?..
Aha buraya yazıyorum; bugün hafiften Perşembe geceleri içkiye, ardından üç ay sonra köy kahvelerinde bile sigaraya yasak getirip yeşil reçeteye (bkz; yeşil sermaye) bağlayarak vatandaşı fişleyecekler. "Halkın sağlığını koruyoruz" numarasıyla laik düzenin altına çaktırmadan muz kabuğu yerleştirme taktikleridir bunlar. Evet, sigara yasağının laiklikle bir ilgisi yok gibi görünüyor ama içkinin buz gibi var (zaten buzsuz gitmez!). Sigaraya böyle tırpan sallayanlar içkiyi unutur mu ey halkım; eli kulağındadır, bunlar üç vakte kadar ülkeyi İran'a çevirmezse ben bir şey bilmiyorum!
Zaten Taksim'deki taciz faillerinin de şu meşhur % 70 kontenjanına mensup oldukları üç aşağı beş yukarı anlaşıldı. Aha buraya yazıyorum; bu gidişe dur demezseniz yarın bunlar üzerimize tâcizcileri salıp bizi sokağa çıkamaz hale getirecekler (Yurtsever basınımız beş gündür niçin bu tâciz olayını manşete çekip duruyor arkadaşlar, hiç düşünmediniz mi; yurtseverleri tâcizle sindirmek isteyen iktidarın planlarını deşifre etmek için ayol!).
Otuzlu yıllarda Almanya'da, İtalya'da, belki daha başka yerlerde de aynen böyle olmamış mıydı? Evvela ufak ufak liberal kılıklı yasaklar; ardından zoonk diye Faşizm! Bakınız geçenlerde bunlar, bir çıplak kadın tablosunu bile bıçaklamışlar; mübarek nü resimlerinden ne istersiniz bire ortaçağın karanlık güçleri, ne zaman yontulacaksınız? Yuuh!
Söylemedi demeyin; aha yazdım!