Yeni cumhurbaşkanımızı tebrik ve bir temenni

Meseleye iyimser bakmamak için sebep yok: Bir Arap kelam-ı kibar'ı "her hadisenin hayrı kendisiyle birlikte vuku' bulur" diyor. Yeni cumhurbaşkanının şahsiyet itibariyle yeterince tanınmadığı hakkında kamuoyunda yaygın kanaati ciddiye alıp endişelenmek için sebep yok; kullanılamayan ve yönlendirilemeyen bilgi yüktür. Selefini vaktiyle iyi tanıyor olmamızın işe yaramadığını bizzat müşahede ettik; halefinin -medya diliyle- kapalı kutu gibi görünmesinden niçin rahatsızlık duyalım?

Evet, yeni cumhurbaşkanımızı yakinen tanımıyoruz ve tanımamız da gerekmiyor; fakat bir yıl arayla yaptığı iki açılış konuşmasını bir nevi "fiili seçim beyannamesi" addetmekte haklıyız ve metinler sahibini ilzam edecek derecede dikkatle hazırlanmış belgelerdir; bu metinlerde serdedilen fikirler ümit ve heyecanımızı artırıyor. Sayın Sezer'den selefini asla hatırlatmayacak ve özletmeyecek tarzda hukuki kalitesi tartışılmaz bir icra bekliyoruz.

Daha eksiğini ve fazlasını değil.

Sayın Sezer'in şahsiyet ve meşreb itibariyle az tanınmasının yarattığı tedirginlik, aslında yeri geldiğinde göz göre göre hukuk devleti fikrinin temel lazımelerini ıskalamaktan çekinmeyen yönetim anlayışına karşı "cumhur"un duyduğu tedirginliği aksettiriyor. Türkiye'de hukuk devleti kavramının zihni kökleri hala çok kuvvetlidir ve "şeriatın kestiği parmak acımaz" hükmü hala ortak kabullerimizden biridir.


Türkiye hayli zamandan beridir devlet eliyle ve önderliğiyle kalkınma hamlelerine ihtiyaç duymadan kalkınabilecek enerjiyi göstermeye başladı; iç dinamiklerin kalitesi ve gücü gittikçe artıyor. Devletin iktisadi hayattan ve üretimden peyderpey çekilmesi, bir yönetim cihazı olarak devletin küçülmesi anlamına geliyor ve bu durum, devletin güvenlik ve yargı asli fonksiyonlarını layıkıyla ifa etmesi için çok elverişli bir zemin teşkil ediyor. Türkiye'de hukuki yapının bu derece önem kazanması tesadüfi değil; devletin nihai planda asli fonksiyonlarını layıkıyla icra edebilmesi için fertle devlet arasındaki hukukun yeniden büyüteç altına alınması hayırlı bir zarurettir. 1961'den sonra "sosyal devlet" anlayışının yanlış yorumlanması yüzünden neredeyse her sektörde müteşebbis, yol gösterici veya finansman sağlayıcı rolüne soyunmak zorunda kalan devlet, -başarısızlığı bir yana- asli fonksiyonlarında da büyük zaafiyetlere düşmekten kurtulamadı; sosyal devlet politikası ise, uğradığı yanlış yorum yüzünden "ianeci devlet" yaklaşımında mıhlanıp kaldı. İaneyle geçinenlerin tek hukuki hassasiyeti, ianenin devamı konusundaki titizlikten ibarettir ve bunun dışında kalan her hukuki hak, kullanılması terbiye hudutlarına sığmayan, lütfa karşı nankörlük anlamına gelebilecek bir insiyakle kadükleşmeye mahkum olur. Türkiye bugün, devletin iktisadi anlamda küçülmeye başlamasından dolayı hukuk bilincinin gelişip serpildiği bir değişim makasında bulunuyor, böyle bir dönemde "müstakim" bir hukuk adamının Çankaya Köşkü'nde bulunması hem manidar, hem de isabetlidir.

Yeni cumhurbaşkanımızdan tek beklentimiz, Türkiye'nin gerçek bir hukuk devleti haline gelmesi için üzerine düşeni ifa etmesinden ibarettir. Özel hayatının ayrıntıları, siyasi meşrebi, inandıkları ve inanmadıkları, tercihleri ve zevkleri hiç kimseyi zerre kadar ilgilendirmez ve ilgilendirmemelidir. Hukuk devleti, yöneticilerin fedakarlıklarına, hizmet aşklarına, erdemli davranışlarına, kısaca iyi vasıflarına ayrıca şükran duymamızı gerektirmeyecek derecede görevleri, yetkileri ve sorumlulukları belirleyen ve aksaklık hallerinde hukukun nihai karar mercii kılındığı bir düzenlemedir. Hukuk devleti fikrini hassasiyetle koruyan ve kollayan her yönetici cumhur için muteberdir.


Yeni cumhurbaşkanımızın evvela cumhur, sonra devlet için hayırlı olmasını diliyorum; bu noktada hayır temennisinde bulunmaktan öte yapılabilecek daha aktif bir eylem yoktur. Hayırlı olmasını dileyelim zira her hadisenin hayrı kendisiyle birlikte vuku' bulacaktır. Sayın Sezer'in hukukun felsefesini kritik edecek derecede vasıflı bir hukukçu, "müstakim" bir hakim portresi çizmesi müsbet ve güven verici noktalardır.

Yeni Cumhurbaşkanımız Sayın Sezer'i samimiyetle tebrik ederiz; anayasada belirtilmiş yeminindeki ahitlerinden başka kimseye minnet borcu yoktur; kendisine güveniyor ve ümid ediyoruz ki görev süresi içinde hem temsil ettiği makama, hem kendi şahsiyetine onur kazandıracak kararlara imza atacaktır.

Dört başı ma'mur bir hukuk devletine giden yolda Türkiye için hayırlı olsun!


Kaynak (Arşiv)