Soğuk bir gazoz ister misiniz sayın vekilim?

Cumhuriyet değerlerinin uyanık ve zinde evladı CHP Grubu'nun o gece Meclis oturumunda, adeta uyurgezer hâline bürünerek sivil kişilerin askerî mahkemelerde yargılanmasını engelleyen kanunu kabul etmesi beni çok huzursuz etti.

Acaba bir kollektif hipnoz olayı ile mi karşı karşıyayız? Araştırmacı yazar tarafım galeyana geldi; tedkik etmeye koyuldum ve gördüm ki 1784 senesinde Marquis de Puysegur'un, manyetize ettiği hastalar uyurgezerlik haline giriyor ve bu esnada Puysegur'ün emirlerine tam bir itaat gösteriyordu. Bu olay psikolojik hipnoz tarihinde yeni bir çığır açmış ve bu döneme "Somnanbulisme Artificiel devri" adı verilmiş, akabinde Fransız diş hekimi Qudet ise, anestezik telkin yoluya hastasının dişlerini çatır çatır çekmişti.

Acaba CHP'yi birisi manyetize mi etmişti? Varsayımım fevkalâde değerli ama küçük bir kusuru var: Koca parti grubunun alayını birden hipnotize edip birer uyurgezer yapmak için işinde ehil bir uzmanın o dakikalarda Meclis'te olması ve elindeki köstekli saati CHP Grubu'na doğru sallayıp rakkas hareketi yaptırarak,

-Rahatlayın, şimdi 30'lu yıllardayız. CHP ebediyyen iktidarda; muhalefet sıfır! Ekmek karneyle satılıyor. Halkımız aç ama onurlu. İrticai ve bölücü akımlar yeraltında. Uyuyun, uyuyuuun; direnmeyin, parmağımı şaklatınca uyuyacaksınız. Şakk!

Meclis zabıtlarını inceledim; böyle bir kişi ve konuşma kaydedilmemiş. Böylece gül gibi teorim güme gitmiş oluyor ama araştırmacı yazarlıkta ümitsizliğe yer yoktur. Peki, bu teorim fosladığına göre CHP'li vekilleri, tasarıya olumlu oy vermesi için kim aldatmış olabilir?

Tehdit? Zannetmem! Şantaj? Kat'iyyen! Kandırmaca, dolaba bindirmece? Mümkün olabilmez! Yalvarma yakarma? Yok daha neler? Eee?.. Canım sıkıldı, teorik çalışmaları bir kenara fırlattım; olacak gibi değil! Koca adamlar gece oy veriyorlar, sabaha kandırıldık diye feryad ediyorlar; bu işin içinde bir iş var ama?

Hayır efendim, bu olay aydınlanmadan Türkiye'de kimse rahat uyku uyuyamaz. Netekim Macbeth adlı ünlü trajedisinde Shakespeare'in Krala söylettiği o söz asırlarca gökkubbemizde dalganır durur: Evine misafir gelen İskoç Kralı Duncan'ı gece uykusunda öldüren Macbeth, sonradan pişman olup da şöyle dememiş miydi:

-Macbeth uykuyu öldürdü! Masum uykuyu, ızdırabı dindiren, kuvvetleri tazeleyen, hasta ruhlara teselli veren uykuyu öldürdü!..

Acaba şöyle olabilir mi? Galiba durumu izah eden en iyi teori bu! Meclis idare amirleri lütfen araştırsınlar ve açıklasınlar: O gece Meclis lokantasında kaç kasa gazoz içilmiş, kimler içmiş, gazozları kim servis etmiş? Gazozlar şişe ile mi içilmiş, yoksa bardaklara mı doldurulmuş? O esnada kulis veya lokanta civarında uzun boylu, hafif göbekli, beyaz elbiseli, gerdanında iri bir altın kolye taşıyan, şövalye yüzüklü, gömlek yakaları karnına kadar açık, sarışın, kabarık ve seyrek saçları geriye doğru taranmış bir adam görülmüş mü? Kimlerle görüşmüş, ne konuşmuş? O adam, bazı vekillere hitaben, "size bir soğuk gazoz ikram edebilir miyim sayın vekilim; gecenin bu saatinde çok iyi gider; göze şifa, batna cilâdır. Bir gazozdan bir şey olmaz, ısrar ediyorum, içmezseniz çok gücenirim, bir daha da buralara gelmem, lütfen, ölümü öpün, bir yudumcuktan ne çıkar güzelim" şeklinde teklif ve ısrarlarda bulunmuş mu?

Anladınız, ondan bahsediyorum: Nuri Alço'dan!

Dalga geçtiğimi zannedenlere hodri meydan: CHP'nin o gece niçin bir somnanbül gibi davrandığını izah eden daha iyi bir teoriniz varsa dinlemeye hazırım efendim!


Kaynak (Arşiv)