Sırtım açık kalınca...
Meclis Başkanı Cemil Bey, endam aynasında frakına son kere göz atıp beyaz papyon kravatını düzelttikten sonra genel kurul salonuna doğru yürüdü.
Bugünkü oturum kritikti ve oturumun kazasız-belâsız tamamlanması hem Meclis gelenekleri, hem milli birlik ve beraberliğimiz için her zaman olduğu gibi çok önemliydi. Meclis’in hanım vekillerine, istedikleri takdirde çalışmalara başörtüsü ile katılma serbestisi getiren kararı bugün ilk defa uygulanacaktı.
CHP’nin bu karara önceleri uyumlu ve sevecen yaklaşım göstermesi bazı çevreleri şaşırtmıştı. Halkın değerlerine saygı gösteren bir parti olduklarını vurgulamayı yönetim çok önemsiyordu ama uygulamaya günler kala bir parti sözcüsünün, “Yasalar kadar güçlü olan, tüzük hükümlerinden de daha güçlü olan TBMM’nin siyasi kültürü ve geleneklerinin korunmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Biz özellikle TBMM’nin AK Parti’nin arka bahçesi olmadığını ve buna asla müsaade etmeyeceğimizi altını kalın çizgilerle çizerek vurgulamak istiyoruz. Buna izin vermeyeceğiz” şeklinde konuşması başta CHP yönetimi olmak üzere bütün çevreleri enikonu germiş bulunuyordu.
Başkan salona girdiğinde, Meclis’te her zamankinin aksine farklı bir şeyler olduğunu hissetti, yardımcılarına doğru dönerek, “N’oluyor arkadaşlar?” dercesine bir bakış yöneltti. Cevaben aldığı mimikler, “Valla biz de bilmiyoruz sayın başkan; bir şey dönüyor ama henüz çözemedik” meâlindeydi.
Başkan, salona bakıp grupların yerlerinde olup olmadığını denetlerken CHP sıralarından büyük ve şiddetli bir alkış yükseldi ve bütün başlar kulisten genel kurul salonuna açılan kapıya yöneldi. 20 civarında CHP’li hanım vekil salona giriyordu ve vekillerin çoğunluğu başörtülü idiler!
Henüz hadisenin farkında olmayan AK Parti sıralarında, “Osmanlı’da hele hele CHP’de oyun bitmez; bunlar yine ortalığı karıştıracak galiba” şeklinde özetlenebilecek bir şaşkınlık ve kararsızlık dalgası gezindi ama AK Partili hanım vekil arkadaşlarının ayağa kalkarak CHP’li hanımları alkışladığını farkedince onlar da alkış korosuna katıldılar. MHP’liler, BDP’liler hep birlikte ayakta avuçlarını patlatırcasına bu ilginç jesti destekliyorlardı. Meclis Başkanı, “Çok şükür bugünleri de gördük” diye geçirdi içinden. Gözlerinden kalbine bir damla sevinç gözyaşının yuvarlandığını hissetti. Herkesin yüzünde mutlu ve iyimser bir tebessüm vardı.
Vekiller yerlerine otururken yine sıra dışı bir gelişme yaşandı. Hanım vekiller, kendi sıralarına gitmek yerine tabii bir dayanışma hissiyle hep bir araya gelerek topluca oturdular. Hanımlar topluluğundan yükselen, “Aa, çok yakışmış hayatım”, “Bone de takmalıydın şekerim, ipek eşarp saçta durmuyor kayıyor”, “Bu jestinizi ve desteğinizi hiç unutmayacağız” gibi sözler Başkan’ın kulağına kadar geliyordu. Bu esnada bazı AK Partili hanım vekillerin, CHP’li hanım vekillere, başörtüsünü nereden ve nasıl bağlamaları, uçlarını nasıl iğnelemeleri veya fiyonk yapmaları konusunda tatbiki örnekler verdiği de görüldü. CHP’li hanımlar, anlayışlı bir tebessümle meslektaşlarının yardımlarını kabul ettiler. Başkan bir süre daha anlayış göstererek hanımların sohbetine ve bu güzel eylemin tadını çıkarmalarına izin verdikten sonra hafifçe öksürerek mikrofona eğildi,
-Meclis’in bugünkü oturumunu açıyorum, dedi.
Hanım vekiller birer ikişer yerlerinden ayrılarak grup sıralarına doğru yöneldiler. CHP’li hanım vekillerin çoğu başörtülerini başlarından çıkarıp katlayarak çantalarına koydular.
Bu unutulmaz birleşimin ardından CHP kulislerinde birkaç homurdanmadan başka tepki duyulmadı. Ertesi günün gazeteleri, CHP’li hanımların müthiş jestinden övgüyle bahsettiler...
Derken hanım uyandırdı, “Sırtın açık kalmış ayol” dedi.