"Sa'yiniz meskur olsun!"
Tezgahin tam adi, "Titan Matematiksel Kazanc Sistemi" imis; su isimdeki "matematiksel" lafzinin cazibesi bilmem sizin de dikkatinizi cekti mi? Matematik bizim zihni iklimimizde galat-i meshur olarak "ilim" rutbesiyle odullendirilmistir; ama matematikciler mesgalelerini ilimden ziyade "lisan, dil" olarak vasiflandiriyorlar. "Titan Matematiksel Kazanc Sistemi" safdil musterileri ikna eden, cezbeden, korkutan ve urperten bir imaj koleksiyonuna sahip; tamlamayi kim yapmis ise belli ki isinin erbabi. "Titan" kelimesinin batini acilimlari hakkinda Taha Kivanc "bu ise bir mim koyun" diyerek dikkat cekmisti. Yunan esatirinin bas figurlerinden Titan'in lugat manasi, "muazzam kuvvet ve kabiliyeti olan kimse demekmis. "Titanic" ise "muazzam, beserden ustun" anlamina geliyor (meshur Titanic gemisi acaba bu boburlenis yuzunden mi batti dersiniz?). Bu kadar kuvvet ve tehdit ihtiva eden kelimenin yanina bir de "matematiksel" tabiri ilave edilince safdil istirakcilerde tezgahin guvenilirligi hakkinda endise duymak neredeyse gunah-i kebairden sayilsa sasmamak gerekir; resmen bir imaj muhendisligi harikasi. Bence terkibe bir de "bilimsel" lafi ilave etmeyi akladebilselerdi, "Titan Matematiksel ve Bilimsel Kazanc Sistemi" tabelasinin ikna ve caydirma gucu, sahiplerini titanlastiracak kadar bukulmez hale gelebilirdi.
Titan'in su anda mevkuf idarecileriyle veya "sistem"e para kaptiranlarla istihza etmek derdinde degilim; erbabi pekala farkinda ki bugun Turkiye'de su "bilimsel" lafzi, imaj muhendisliginin en kazib ve kullanisli aletlerinden birini teskil ediyor ve insanin icini kaldiracak derecede rastgele ve adice kullaniliyor. Dikkat cekmek istedigim husus kelimelerin lugat karsiliklari ile onlarin gundelik hayattaki tasarruflari arasinda giderek acilan kazip ve "sanal" bir mesafenin belirmesidir.
Bu meselede beni Titan istirakcilerinin "matematiksel kazanc" yutturmacasina karsi gosterdikleri muhteris duskunluk (inhimak) cok dusundurdu. Titan, basindan sonuna emege, ise, uretime, alinterine ve mesaiye aldiris etmeyen bir sistem ve insanin sadece arkadaslarini ve dostlarini somurerek gelir elde edebilmesi esasina dayaniyor. Bu noktada yururlukteki kanunlarin Titan ve benzerlerine musamaha gosterip gostermemesi pek muhim degil cunku ulkemizde emegi, yatirimi, mesaiyi, alinterini, uretimi iskalayarak insanlari servet yapmaya tesvik eden ve kanuni mevzuatla himaye edilen baska sistemler de var. Cehaletime ve safligima verilsin, bir kisinin bizzat calisip cabalamadan, emek vermeden, uretmeden su veya bu yolla eline gecen serveti "helaldir" diye alip bagrina basmasi bana cok giran gorunuyor. Hirsizi, haydudu, yolkeseni, kalpazani anlayabilirim cunku onlar bu yolla para kazanirken insafdisi bir eyleme kalkistiklarinin suuruyla hareket ediyorlar ve en azindan "sistem"i savunmak gibi cok daha feci bir mazerete siginmamak buyuklugunu gosteriyorlar. Titan ve benzerleri, insanda "sa'y" kavramini ve hissini iptale yeltendigi icin tehlikeli: "Calismana gerek yok, su kadar para getir ve dort arkadasini daha yoldan cikar gerisini dusunme." mantigi, bence hal-i hazirdaki butun fikir suclarindan daha vahim bir mantik ve vicdan curmudur.
"Sa'y", Islam'da iktisadi cihazin kilit tasi bir kavram. Necm Suresi'nin 39. ayeti hicbir te'vile mahal birakmayacak kadar berrak: "Gercek su ki, insan icin calisip didindiginden (sa'yinden) baskasi yoktur." "Sa'y" ayni zamanda Islam fikhinda "helal" olcusunun en saglam dayanaklarindan baslicasini teskil ediyor. Sa'y ve helal kavramlarini bir kiymet olcusu olarak icine layikiyla sindirebilen topluluk, esasen "gelismislik" derecesi ne olursa olsun kurtulmustur.
Eskiler, "Alamini kalbinde tut kimseye acma / Zira elemin zikri de baska elemdir" derlerdi. Bu beyit, toplumun suc saydigi fiillerin musbet islermis gibi propaganda edilmesini ve ortaliga dokulup sacilmasini hos gormeyen bir mana tasiyor. Curum, insan tabiatinin bir arizasidir ve tarihin her devrinde insan tabiatina bitisik olarak musahede olunur; ama curmun matah bir seymis gibi propaganda edilmesi insanlik sucudur ve curmu siradanlastirma, evcillestirme ve normallestirme desiselerinin mutlaka bastirilmasi gerekir.
Ve artik duymadigim, rastlamadigim bir temenni ve dua cumlesi: Eskiler, "sa'yiniz meskur olsun" derlerdi. Insanin emegini tebrik ve tebcil eden ne guzel bir dua cumlesi; birden aklima geliverdi.
Not: Kanal 7'nin guleryuzlu spikeri Ahmet Hakan'i gecen aksam yine isinin basinda gorunce hasbi bir sevinc duydum. Bu vesile -gec de olsa- ile kazazedelere gecmis olsun diyorum. Hosgeldin Ahmet Hakan.