Sade vatandaştan tarafsız gözlemler
Uzatmalı Cumhurbaşkanımız, 7 yıllık görev süresinin bittiği günün ertesinde yeni üniversitelere rektör atadı. Bana kalsa bu atamaları tek yanlı şahsi iradesiyle değil de, moda tâbirle geniş tabanlı bir "uzlaşı" arayışına girerek yapsaydı daha şık olurdu.
Kendisini "uzatmalı" diye nitelemekte kanuni bir mahzur görmüyorum; kusura bakmasın, belki "şık" bir tabir değil ama yenisini seçene kadar karşılıklı idare edeceğiz.
Dün sabah seçmen kayıtlarımızı kontrol etmek için mahallemizin muhtarı Berber Süreyya'ya uğradım. Barut gibiydi; az önce kızıyla telefonla konuşup seçmen kartı çıkarması için talimatlar yağdırdıktan sonra çıkıp giden bir vatandaşın ardından söyleniyordu,
-Hocam canımdan bezdim vallahi, diye söze başladı. "Şikâyet gibi olmasın, demin çıkan arkadaşın kızının seçmen bilgilerinde bir yanlışlık olmuş, gelmediği gün yok; düzelttirmek için bir haftadan beri dükkâna neredeyse yatağı serdi!
-Bunlar olacak Süreyya dedim, "sinirlenmemelisin; ha sahi hangi partili imiş öğrenebildin mi?
-AK Partili miymiş, neymiş diye söylene söylene makasını şıkırdatmaya devam etti...
Tam o esnada sehpanın üstündeki gazetede uzatmalı Cumhurbaşkanımızın 19 Mayıs münasebetiyle yaptığı basın açıklamasındaki, "Tüm yurttaşlarımızın üzerlerine düşen bu (oy kullanmak) görevi, büyük bir özenle ve sorumluluk bilinci içinde yerine getireceğinden kuşku duymuyorum" sözlerini okuyunca hafifçe tebessüm ettim. Sayın Sezer, Berber Süreyya'nın dükkânında yarım saat otursa, aslında böyle ikaz ve hatırlatmalarda bulunmaya gerek olmadığını şaak diye anlayabilirdi.
Ee, Çankaya'dan Berber Süreyya'ların dükkânlarını görmek kolay değil tabii.
Başbakan'ın "çürük yumurtalar" benzetmesi hiç de zarif değildi. Politikacı takımı elinde mikrofon, karşısında binlerce kişilik kalabalık bulunca öz denetimi bir miktar elden kaçırıyor galiba. Haklı veya haksız izlenimlerle hayat tarzlarının tehlikeye girdiğini düşünen muhalif düşüncedeki insanları temin, tatmin ve teskin etmek Başbakan'ın asli görevidir. Kırıcı ve itici üslûp, Sayın Baykal ve bürokrat müttefiklerinin nice bin zahmetle ite ite zirveye çıkardığı hükümet yanlısı sempatiyi, aynı hızla eski hizâsına indirebilir.
Başbakan henüz iki ay uzaklıktaki seçimin muhayyel sonuçlarına dayanarak muhaliflerine aynı tonajda cevap vereceğine, seçim vitrinine koyacağı yumurtaların kalite kontrolüne önem verse daha iyi edecektir. AK Parti bu fırsatı iyi kullanabilirse, kuruluşunun 6. yılında sahici bir toplumsal taban desteğine sahip, demokratik bir kitle örgütü haline gelebilir.
27 Nisan "hadise"sinden sonra, sayısını henüz bilemediğimiz miktarda insanın demokratlık gururu incindi; bu yüzden duydukları tepkiyi, sandık başında "mağdur"u destekleyerek ifade etmeyi düşünüyorlar ve bilinçli bir sükûnetle oy pusulalarının kenarlarını bilemekle meşguller. Önümüzdeki kritik iki ay, "haklı olmak" düşüncesinin verdiği kontrolsüz ataklık gösterileriyle çarçur edilmemeli, "haklı kalma"nın gerektirdiği akıllı, kucaklayıcı ve sâkin hamlelerle ziynetlendirilmeli.
Deniz Baykal da netice itibariyle hepimiz gibi bir insan; onun mütemadiyen aynı tarzda hata yapacağı ve hükümeti halkın nazarında şirin kılacağı hesabına fazla bel bağlamamak gerekir.
Aloo, sesim iyi geliyür mü?