Oruç keyfiyle...
Bolu’da bizimkiler dershane, anaokulu kapatmışlar. Bre maaşallah şu yiğitliğe; gazâmız mübarek olsun, ufak-mufak demeyeceksin; ne de olsa cihat cihattır. Dağdaki eşkıyanın elinden silahı alamıyoz bari düzdekinin dershanesini geçirelim kafalarına.
Azim bravodur. Diyanet’i de ayrıcana mufassalan tebrik ediyorum, kitap fuarında Zaman kitap’a yer vermemek için kırk dereden getirdikleri suyla açayım akşama orucumu, kimbilir ne kadar faziyletlidir! Şuraya da yazıyorum aha; her şeyle ilgili her şeyden sorumsuz halife, başkan ve padişah sultan palamut olduğum gün itibarıyla Dinâyet’i kapatıp reyizi de ben olacam. Sarığı güzel, cübbesi süper! Sair hocaları da tarım sektöründe istihdam ederim. Neticede işte Ömer abi’yi de seyirci dolduruşuna gelerekten kupa finalini yorumlamaktan uzaklaştırdık; halbusa tatlı adamdı. Tam da alışıyorduk. Ramazan pidesi, bayram şekeri, kâğıt heyva, hamam gazozu gibi olmazsa olmaz bir boyut getirmişti maçlara. Ömer abi’ye söyleyin üzülmesin, şu vartayı atlatıp I. Sultan Palamut adıyla zıllullah-i fi’l-ard olduğum gün kendisini TRT’nin en genel müdürü yapmazsam, stratejik öngörüsü duvara toslamış hariciye vezirinin başbakanından kötü olayım. Sert yemin ettim, ne kadar öfkeli olduğum buradan anlaşılsın. İnsanlar bilmiyorlar; demokrasiyi matah bir şey sanıyorlar. Birlikten kuvvet doğar. Güçler ayrılığı fitnedir, münafıklıktır. Hakkında zorlatsam hadis buldururum ayrıca. Hukuk devleti, insan hakları, bilmem ne iğrenç şeyler, zayıflıktır bunlar! Yok efendim ben seçimi kazanınca başbakan kim olacakmış; sana ne? Ben olacağım ülen! Meclis başkanı? Nedir meclis; gözümün içine bakan bir takım adamlar; hâcetim kalmamıştır, kapattım. İBB başkanı da benim, İSKİ genel müdürü de... Ha, o milli takımlar direktörü müdür nedir, azlettim onu, turnuva kaybetmek için üste para vermeye hacet yok; ben yaparım onu. Biz burada sadesini sulandırmaya çalışmaktayken öte taraftan reiz namzetlerinden biri çıkıp radikal demokrasiden bahsediyor. İyi bir şey olsaydı Aydın Bey sahip çıkardı efendi, geçeceksin onları... Nitekim onca masraf edip havuz satun almış, içine yalan dolma saran gazeteci görünümlü adamlar doldurmuşuz; tenezzül edip hakkında iftira yazdırdığımız kişiler utanmadan hâlâ tekzip yollayabiliyorlar! Bu mudur demokrasi? Bu mudur ayılıp bayıldığınız şey! Adliyeyi kınıyorum buradan! Eey adliye, ipini kıran afedersiniz soluğu adliyede alıyor; kim öğretti size bu akılları? İtaat et, sabret, tevekkül et, daha da olmadı otur sağlığıma, saltanatıma dua et. Bolu’daki arkadaşları çok takdir ettim, iyi iyi, yazın onları bir yere terfi ettirelim. Torba kanunu çıkardık mı Bekir, ne âlemde kanun? Ha, ötekine kalsın o zaman, iyi oluyor böyle araya sıkıştırıp di mi? Zeytinlik felan da istemiyorum sanayi mıntakasında, ayağa dolaşmasınlar. Fişleyin zeytin üreticilerini, üzümü inciri de boşverin, maden çıkarsın bizim çocuklar. Soma’daki işletmeciyi de ezdirmeyin fazla; kim yatacaksa yatsın önlerine, yazıktır! Ötekilerin madenini kapatın, onlar ametal çıkarıyor. İstemez... Kardeşim anlamıyorum; neye el atsak değersizleşiveriyor; hiç değilse şu aralar Filistin, Suriye, Irak’ta işler daha iyi gidemez miydi? Farş-ı malamat olduk be! Paramızla rezil olmaktayız ya? Sınav yapıyoz soru yanlış çıkıyor, çözüm için adama elimizi uzatalım diyoruz; yol kesip vergi vermiyorlar; yahu bari lâf olsun diye birkaç silah teslim eder insan, ayıptır! Bir de Müslüman olacak bunlar... İçimizde birilerinin abdesti çürük müdür nedir, işimiz rast gitmiyor arkadaş. Ekonomist’in derdine bak, aynaya nasıl bakıyormuşum; eeey Ekonomist sabrımı test etme, sokarım seni torba kanunun birine, görürsün gününü! Memet, vergici yolladın mı oğlum Ekonomist’e, soralım hesabını. Efgan da tamim şaapsın. Yolluyorsunuz da ne oluyor yine rezil olan biziz! Yav bi padişah olayım dedim burnumdan getirdiniz be. Kimsenin yanında kıymetimiz yok, şu hale bak. İşitçi’lerden haber var mı Amet hoca; hıı... Ne diyollar, bayram harçlığı? Haa, bayramdan önce... tamam Hoca, oruçluyum, sövmeyeceğim, sakin olacağım; iftardan sonra bi uğra yanıma, kahve içeriz he mi canım?