Kreatif, cür'etkâr ve kaba

Fetbazlığın bu derecesine şapka çıkarmak lâzım; tamam, dehâdan bahsetmeyebiliriz fakat dikkatinizi çekerim; fikir, saygı duyulacak derecede yenilikçi, cüretkâr ve kaba: Önceki hayatında Veysel Karanî olduğunu söyleyerek saf vatandaşları, "Cennetten size yer vereceğiz" vaadiyle dolandıran F.K. isimli vatandaş işte yakayı ele vermiş bulunuyor.

Hani filmi çekilse hasılat rekorlarını parçalar geçer vallahi.

İnşallah basın savcıları, kanunun suç saydığı fiili övmek kapsamında değerlendirmezler; haberi duyunca ilk tepkim, "Vay alçaklar" makamından homurdanmak yerine, "Kreatif fikir diye ben buna derim" diye makaraları koyvermek oldu (Biliyorum "kreatif" yerine başka bir kelime yazmam gerekirdi ama bazılarının tepkisinden çekiniyorum; "Cıss, hoca hoca, yaratıcılık Allah'a mahsustur, aman haa!" diye beni paylamaya hazır okuyucularım var benim).

Evet, kreatif ve cür'etkâr; cür'etkâr, çünkü dolandırıcılıkla itham edilen F.K., normal olarak, "Yahu arkadaş, yüzde 99'u Müslüman bir ülkede yaşıyoruz; binaenaleyh ben önceki hayatımda falanca-filanca idim numaraları bu ahaliye sökmez; onlar reenkarnasyonun İslâm inancına aykırı olduğunu bilirler" şeklinde düşünmesi gerekirken gözünü karartmış ve "Mübareğin yedi göbekten torunuyum; bakınız elimde kapı gibi şecere senedi var" gibi yollara bile tenezzül etmeden kendini doğrudan bizzat Veysel Karanî olarak takdim edebilmiştir; bu cür'eti takdir etmeliyiz. F.K. kardeşimiz, kestirmeden ama kaba bir stille saf kandırmak yerine zekâsını iş dünyasının meşrû kulvarlarına yöneltse idi pekâlâ "innovative coach" veya düpedüz "guru" statüsünde çok başarılı bir kariyer yapabilirdi.

Yahu, bu nasıl bir hayal gücüdür, nasıl bir fantastik tasavvurdur, nasıl bir istidattır arkadaş? Yargıyı etkilemek pahasına davaya bakacak hâkimden istirhamım odur ki, "Ben önceki hayatımda Veysel Karanî Hazretleri'nin bizzat kendisi idim" diyen birine 6 küsur milyon lira kaptıracak derecede dinden, diyânetten, akıl ve firâsetten mahrum insanların mebzûlen yaşadığı bir ülkede, gayrimeşru da olsa "kreatif" fikirler sergileyen bu elemana takdir edeceği cezâda bir miktar "zekâ iskontosu" yapsa, şu bizim amme vicdânımız fazlaca tahriş olmayacaktır fikrindeyim; yine de o bâbda emr ü fermân hazreti men-lehü'l-emrindir vesselâm!

F.K. yine insaflı imiş ki uydudan bir link kiralayıp kendi televizyonunu kurarak seyirciye tatlı bir edâ ile hâtıralarını anlatmak veya arada tanıtma kabilinden "Advertorial" kılıklı reklâm numaralarıyla cennette satışa çıkardığı arsa ve kâşâneleri "Rendering" modelleriyle pazarlamamıştır; bu yolu tercih etmiş olsa kısa zamanda köşeyi döneceği tartışılmazdı.

Satan satıyor da alan nasıl alıyor, yürek dağlayıcı soru budur. "Cık cık cık, cehâlet işte efendim; eğitim şart azizim şart!" deyip geçecek miyiz yani?

Veysel Karanî'nin çağdaş mümessilinden cennette arsa satın alan safderûnların dini bir heyecanla yatırım yaptıkları muhakkak; neticede kelepir fiyatına Akdeniz sahillerinde bir tatil köyünden villa kapatmıyor F.K.'nın müşterileri; resmen ve alenen ahirete yönelik bir hesap içindeler. Peki, bahsettiğimiz "dinî heyecan"ın sadakati hakkında bu derece fikirsiz olmalarında vey oluşumuzda, vaktiyle bu safdillere din öğreten kişilerin hiç vebâli yok mudur?

"Ed'Dîn" ile, cennetten parsel kapatanların dini arasındaki galîz fark, daha ne gibi vahim yanlışlıklar, safdil cehâletler, ağır vebâller ve hayal kırıklıkları barındırıyor kim bilir? Vahy'in berraklığından, câhiliye dininin kirli bulanıklığına doğru bir lâhzada kayıverirken bu Müslümanların tutunacak hiç dalı yok muydu; bu adamların "din" diye bildikleri şey, bu kadar sığ ve çürük müydü? Nerede tahlisiye sandalları, nerede cankurtaran simitleri?

Ey sâfiyetlerini hırsla kirlettikleri için dolandırıcılarından daha mücrim görünen mağdurlar, "sözde" mağdurlar; biliyorum, "kendini bilmez üç beş kişi"den ibaret değilsiniz ve nâçiz zannıma göre parasını peşin yatırdığınız arsaları, sizi dolandıran satıcınızdan çoook daha sonra temellük edebileceksiniz!


Kaynak (Arşiv)