Kahramanlığı boşver; görevini yap, yetişir!

Gazete adresine gönderilen posta evrakının elime geçmesi, bazen iki aylık gecikmeyle mümkün olabiliyor. Bayram arifesinde aldığım gecikmiş posta kolisinin içinden çok dikkate şâyân bir broşür çıktı.

Taşınma telâşesi içinde onca kitap çuvalının hangisine koyduğumu hatırlamama imkân olmadığı için bu broşürden ancak aklımda kalanları sizlere aktarabileceğim. Broşür, Bayındırlık Bakanlığı'nın resmi yayını. Kapağında Bakan Koray Aydın'ın fotoğrafı var ve iç kapakta bakanlık yayını olduğu ayrıca belirtiliyor. Konu, bir buçuk yıl önce geçirdiğimiz büyük depremin akabinde Bayındırlık Bakanlığı'nın icraatı. Üşenmeyip kalemle birer birer numara koyarak saydığım için bu broşürde Bakan Koray Aydın'ın kaç fotoğrafı olduğunu kesinlikle hatırlıyorum; tam on bir tane fotoğraf! Gerisini tafsile hâcet var mı? Meâlen bakanlığın ama hasseten Bakan'ın deprem sonrasında yaptığı çalışmalar fotoğraflar, rakamlar ve kısa metinlerle anlatılıyor.

Bayındırlık Bakanı bir süre önce "billboard" denilen büyük duvar afişlerinde de şahsi propagandasını yapmaya kalkışmış ve hayli tenkid edilmişti. Demek ki kâr etmemiş; bu tenkidlerin bir işe yaramadığını, milletin ödediği vergilerle bastırılan ve dağıtılan broşürden anlamak mümkün. Hani, sözü edilen bakan bu broşürü kendi cebinden bastırıp seçim bölgesinde dağıtsa, belki bir nebze izahı mümkün olabilir; ama bütün masrafı bakanlık bütçesinden karşılanan bir propaganda broşürünü bu üslûp ve muhtevâ ile bastırıp dağıtmak, benim ölçülerime göre enikonu "cür'et" işidir. Bu ferdî çıkış evecenliklerinin, kendi partisi içinde nasıl karşılandığı bizi ilgilendirmez lakin dolaylı-dolaysız onca vergi ödeyen her vergi mükellefi, bu yakışıksız gösteri hevesinin mağduru ve mazlumudur.

Doğrusu pek de merak etmiş değilim; ama şahsen bu propaganda broşürünü inceledikten sonra bende, Bayındırlık Bakanı'nın deprem sonrasında resmî görevini hakkıyla yerine getiremediği yolunda bir intibâ belirdi. Siyasetçi sıfatını taşısa da bir kamu hizmetini yerine getiren kişinin, hizmetinden ötürü kamu hazinesinden övünme hakkı yoktur. Rutin gereği yapılan hizmetler her fırsatta bu gibi broşürlerle başımıza kakılamaz. Mezkur bakan, depremden ötürü yapılan bütün harcamaları kendi sülalesinin servetinden yapmış olsaydı bile, böyle bir broşür bastırmayı aklından geçirememeliydi. Dinî ve millî kültürümüzün hâlâ en sarsılmaz rükünlerinden biri de yapılan hayrın ve hizmetin arka planında kalıp mahviyetkârlıkla gözlerden nihân olmaktır; sağ elin verdiğinden sol elin haberdar olmaması kaidesi bu kadar çabuk unutulmuş olabilir mi? "Siyasetçidir; hoş görülmelidir" deyip geçmeye hakkımız yok.

Demokrasinin bir başka tarifi de işlerin halli için kahramanlara ihtiyaç duyulmayan yönetim tarzıdır; kahramanların yaptığı işi demokrasilerde, hukukun gereğince işleyen rutin kamu hizmeti anlayışı görür. Zira kahramanlar mutlaka günün birinde "bedel" isterler ve hukukun ve rutin işleyişin gerektirdiği zamanlarda değil de, kendileri uygun gördüklerinden, yani "re'sen" harekete geçerler. Kahramanlığın mekanizması, tabiatındaki bütün feragat ve adanmışlık duygularına rağmen demokratik değildir. Hukukun bütün kemâliyle hâkim olduğu bir yönetim, kahramanlara asla ihtiyaç duymaz; demokrasilerde liyakatli insanlar, hukukun belirlediği işleri yerine getirir ve karşılığında maaş alırlar; o kadar! Tarihî tecrübemiz gösteriyor ki kurtarıcılardan kurtulmak, çoğu kere halka astarından daha pahalıya geliyor.

Eğer bu broşürü ciddiye almamız gerekiyorsa, Bayındırlık Bakanı'na, tam da o esnada bakanlık koltuğunda oturduğu için çok derin minnet ve şükranlarımızı arz etmemiz, saatlerce şükran secdelerine kapanmamız ve bundan sonraki dönemler için başımıza konmuş bu devlet kuşunun kıymetini bilmemiz icap eder; halbuki ben kendimi öyle bir minnet borcu altında hissetmediğim gibi, yakın akrabaları hariç kimselerin böyle bir duyguyu paylaşacağına da ihtimal vermiyorum. Tam aksine bu broşür için devlet kesesinden ayrılan paraların "deprem vergisi" fonlarından karşılandığı gibi vahim bir şüphe içindeyim.

Başbakanlık, lutfeder de bu broşürün hangi mantığa hizmet amacıyla ve hangi resmî ödenekten para harcanarak bastırıldığını açıklarsa bu bilgiyi sizlerle paylaşacağıma söz veriyorum.


Kaynak (Arşiv)