İşte bu, işte bu, işte bu!..
-Milli birlik ve beraberlik nedir Hocam?
-Şudur Çekirge, bak gazeteden aynen okuyorum: "Şike ve teşvik primiyle ilgili cezaların azaltılması için AK Parti Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli, CHP Grup Başkan Vekili Emine Ülker Tarhan, MHP Grup Başkan Vekili Mehmet Şandır ve BDP Grup Başkan Vekili Hasip Kaplan tarafından hazırlanan tasarı, dün TBMM Başkanlığı'na sunuldu."
-Bunda ne var ki hocam, aklın yolu bir...
-Acele etme çocuğum, daha bitmedi, bak neler olmuş? Sabah gazetesinden Erdal Şafak'ın, Adnan Polat'tan dinlediklerine göre Kulüpler Birliği'nin TFF ile birlikte hazırladığı, "Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun Teklifi"ni bu yılın başlarında üç büyük kulübün başkanı Başbakan'a götürmüşler. Yer Dolmabahçe'deki ofis. Başbakan, "Beyler kanun teklifini iyi okudunuz mu? Emin misiniz?" diye sormuş. Başkanlar tasdik etmişler. Başbakan demiş ki, "Gelin bu yıl ligi kazasız-belâsız bitirelim. Bu teklifi gelecek yasama dönemine, seçimden sonra oluşacak Meclis'e bırakalım..."
-Ee, n'oolmuş sonra?
-Erdal Bey de öyle soruyor Polat'a: "Peki ne oldu da teklif Meclis'e indi ve çabucak yasalaştı?" Adnan Polat da, tam da teklifi alıp kenara çekilecek iken dedikodu, iddia ve şaibelerin yayılmaya başladığı, havanın sertleştiği ve bu iddiaların etkisiyle teklifin bir anda Meclis'e indirildiği cevabını veriyor. Tam bir "İyi saatte olsunlar operasyonu" yani, ama burada çok ince bir ayrıntı daha var. Nedir diyeceksin? İşte bu esnada bilinmeyen bir el, gizli bir mihrak metinle oynayarak cezaları suçlara göre orantısız bir şekilde artırıyor!
-Vay hainler, memleket düşmanları, gericiler, vay komünistler!..
-Sakin ol evlâdım; yoksa gidersin okkanın altına; bu tasarıyı meclis genel kurulu kabul etti. Kanun hâlâ yürürlükte!
-Haa, söylememiş olayım öyleyse. Büyüklerimizden iyi bilecek değiliz böyle yüksek memleket meselelerini...
-Aferin çocuğum, şimdi sana soruyorum: Az önce isimlerini zikrettiğim bu dört partimizin üzerinde böyle rahatlıkla ittifak edebileceği bir başka konu hatırlıyor musun son zamanlarda?
-Valla ne bileyim hocam; büyüklerimizin işine benim bu zavallı aklım ermez ki! O gün öyle uygun görmüşler; senesi çıkmadan bugün böyle... Peki bunun anlamı nedir? Tam da şike soruşturmasıyla ilgili iddianamenin açıklanacağı şu günlerde alelacele cezalarda indirim öngören bir kanunu Meclis'e getirmenin ardında ne gibi yaklaşımlar olabilir hocam?
-Ben o kadarını bilmem evladım; lakin şunu bilirim: Bu dört parti, alfabenin ilk harfi A'dır cümlesinde bile uzlaşamazken, milyonlarca futbol sevdalısını dilhûn eden şu şike patırtısını biraz olsun yatıştırmak için dayanışma içine girmişlerdir ya, benim de burada keyiften yüreğimin yağları erimiştir. Gün ışımıştır Çekirge, gözünü aç, zekânı çalıştır, sabah olmuştur!
-Nasıl yani hocam?
-Bu dört güzide partimizi iknâ eden güç odağının tesiri göz kamaştırıcıdır, olağanüstü bir şey bu, kadrini bilelim; hükümetten de ordudan da, ne bileyim bürokrasiden, yargıdan, üniversitelerden, hatta AB ve ABD'den bile muktedir bir vatanperver lobiyle karşı karşıyayız. Bu güç odağı isterse yeni anayasayı üç ay içinde tamamlayıp halkoyuna sunar, Kürt meselesini çözer, hatta inanılması güç gibi geliyor ama bütün illerde deprem yönetmeliklerini bile çatır çatır uygulamaya koyabilir...
-Yani o kadar?..
-Evet, o kadar! Ben şahsen artık müsterihim. Memleket emin ellerdedir. Bu milli birlik ve beraberlik rûhu şahlandıktan sonra biz Atlantiği bile yüzerek geçer, oldu olacak Falkland adalarından vurup bir koşu Pasifiği kulaçladıktan sonra Kızıldeniz'den...
-Hocam son soru; n'oolacak bu CHP'nin hâli?
-Vaktiyle yazdık onu biz Çekirge Bey, Tutankhamon'un lâneti diye. Kimseye söyleme, CHP için remil attım geçenlerde, kimin bedduâsına uğradılarsa üzerlerinde büyük kargış var, kötüü...