Hayırdır inşallah; hayırdır in-şal-lah!
Bugün 20 Temmuz Pazartesi. Günün haberlerine flaş bir gelişmeyle başlıyoruz, kameralarımız az önce sona eren CHP Parti Meclisi'nin olağanüstü toplantısında alınan kararları öğrenmek üzere Ankara'ya bağlanıyor; Osman orada neler oluyor?..
-Teşekkürler merkez, şu dakika itibariyle toplantı sona erdi. Yapılan açıklamada CHP sözcüsü, parti siyasetinde önemli bir değişikliğe gidilmesi yolunda karar aldıklarını belirterek Türk toplumunu daha hür, üretken, meslek sahibi ve varlıklı fertlerin omuzlarında yükseltmek için, yeni ve demokratik bir anayasaya açık ve kesin destek vereceklerini söyledi. Sözcü, desteğin lâfta kalmayacağını, grup yöneticilerinin TBMM Başkanlığı'na giderek gerekli temasları başlatacağını belirtti.
Yapılan açıklamada CHP sözcüsü, bürokratik ve askerî vesayet rejiminden kendilerinin de rahatsızlık duyduklarını, bundan böyle CHP'yi "derin bürokrasinin partisi" gibi gösteren imajı sileceklerini ifade etti.
CHP sözcüsü, HSYK kararlarının hâlâ açıklanmamış olmasını sert dille eleştirerek, yargıya içeriden ve dışarıdan gelecek her türlü müdahaleye karşıyız, dedi. Sözcü, şaibeli kişilerle buluşmayı hayat tarzı haline getirmiş kişilerin HSYK ve yargı camiası içinde barınmaması gerektiğini de ekledi.
Gazetecilerin sorusu üzerine Ergenekon davasına da değinen sözcü, "Bu dava Cumhuriyet tarihimizin en önemli davasıdır; yakın tarihin makas değiştirdiği bir düzlemde bulunuyoruz. Artık darbeciler bile yargıdan kurtulamayacaktır. Meşru olmayan yollarla siyaset kurumunu yargıyı, Meclis'i baskı altına almak isteyenlere hoşgörü göstermeyeceğiz. Anayasal düzene silah çeken herkes, kanun önünde hesabını verecektir. Davanın ciddiyetle sürdürülmesini ve bir an önce sonuçlanmasını istiyoruz. Suçlular cezasını çekmeli, masumlara itibarları bir an önce iade edilmelidir." dedi.
Hükümetle CHP arasındaki ilişkilere de işaret eden sözcü, kavga ve gerginlik ortamının bugüne kadar CHP'nin aleyhine işlediğini, buna mukabil AK Parti'nin bir nevi haksız rekabetten yararlanarak CHP'ye karşı pek bir şey yapmadan üstünlük sağladığını belirtti. "Bundan sonra hükümeti, halkın nazarında mağdur durumuna düşüren yanlışları tekrarlamayacağız. Hükümeti daha şeffaf ve adil bir yönetim için zorlayacağız." dedikten sonra açıklamasına, "Başörtüsü yasağı konusundaki temel tavrımızı şahsi hürriyetlerin genişletilmesinden yana değiştiriyoruz; meslek lisesi mezunlarını mağdur eden katsayı uygulamasında YÖK'ün aldığı çerçeve kararı destekleyeceğiz. Geriye dönüp bakınca, bu kadar ufak-tefek şeyleri büyüterek toplumu boş yere gerdiğimiz için toplumdan özür diliyoruz." şeklinde devam etti.
"Yeter, artık iktidar olmak, halkımızın esenliği için biz de elimizi taşın altına koymak istiyoruz; şahsi hırsları için CHP'yi ilelebed muhalefete ve kaybetmeye mahkûm eden zihniyete CHP çatısı altında yer yoktur; bu arkadaşlarımız tasfiye edileceklerdir." diyen sözcü, "Sol çizgiyi terk mi ediyorsunuz?" sorusu üzerine, "Kesinlikle hayır; hatta Türk halkına hürriyetçi, demokrat, halkın değerlerine saygılı, sosyal barış ve kalkınmadan yana yeni bir solun örneğini göstereceğiz; laikliği ise düşünce ve vicdan hürriyetinin sigortası olarak görüyoruz; laikliğin yasakçı değil, hürriyetleri genişletici yorumunu izleyeceğiz." cevabını verdi.
Sözcü, canlı yayında açıklamasını bitirip kâğıtlarını toplarken, arka planda Deniz Baykal'ın geçtiğini farkeden gazeteciler, "Doğru mu Sayın Baykal, parti sözcüsünün açıklamalarına katılıyor musunuz?" diye soru yöneltince Baykal, "Elbette doğrudur; biz artık devletin değil, halkın partisi olacağız." dedi.
Tam o esnada uyanmışım.