"Görüyorum, görüyorum!.."

2005'de bir kısım cemaat yine mescide girerken ayakkabılarını, ayakkabılığa koymak yerine kapının önüne bırakmayı tercih edecekler ve çıkışta, kapı önündeki çamurlu pabuç deryasında yol bulmak için didinen bir kısım cemaati günâha sokacaklar!

Başbakan yine "fakir fukara" dedikten sonra, bu konuda iddiaya girenleri yanıltmayıp, "garip gurebâ" şeklinde konuşmaya ve bir kısım kelimeleri telaffuzda alışıldık vurgu hatâları yapmaya devam edecek.

Yeni yılda yine bazı "profesyonel" futbolcular insanı güldüren temel teknik (fundemental) hataları yapacak, teknik kariyerleri müddetince kendilerini aşmak konusunda kıllarını kıpırdatmayacak ve her maçtan sonra "önümüzdeki maçlara bakacağız" demeyi sürdürecekler.

Fiatı 2 liraya düşürülmüş bile olsa necib milletimiz yine kitap okumayacak ve benim gibilerde bağıra bağıra uzaklara kaçma hissi uyandıran tartışma ve yarışma programlarına iltifat gösterecek.

2005 sonunda "Şimdi biz Kıbrıs Rum yönetimini tanıdık mı, tanımadık mı?" münakaşaları ile birbirimizi yiyor olacağız.

Zaman Gazetesi yazarlarından Ali Bulaç, posta kutusu ile ilgilenmeyi lüzumsuz işlerden addettiği için geçen sene olduğu gibi kendisine gönderilen okuyucu mektuplarından ve geçmiş olsun dileklerinden bîhaber kalacak.

Önümüzdeki yıl laiklik yine tehlike içinde olacak; bereket ki uyanık güçler uyku-tünekten fedâkarlık edip laikliği arslanlar gibi koruyacaklar.

Senenin dördüncü ayından itibaren havalarda kayda değer miktarda düzelme görüyorum; güneşli günler onuncu aya kadar istikrarını koruyacak.

Cumhurbaşkanı'nın sağlık gerekçesiyle affettiği hükümlülerden bazıları yine eylem yaparken yakayı ele verecek.

Bazı otopark mafyacıları camiin karşısındaki lokantalardan birine oturup dudaklarını yalayarak, "Yav şu Süleymaniye Camii'ni kazara yanmış gibi göstersek, o arsa üzerine kaç arabalık otopark çökertebiliriz" hesabına girişecekler ama kimsenin ruhu duymayacak.

Ramazan'dan önce bazı ilahiyatçı hocalar televizyonlara celbedilip, "sakız çiğnemek orucu bozar mı" mevzuunda tartıştırılacaklar; maç berabere kaldığı için seneye ertelenecek.

Ana muhalefet, "tamam iyisiniz hoşsunuz ama böyle de olmuyor ki be birader" makamında sesler çıkarmaya devam ederek varlığına kendisini inandırmaya çalışacak.

Bir dakika!.. Senenin ikinci yarısında erken seçim tartışmaları görüyorum; bu esnada "başkanlık sistemi" diyenlerin ağzına biber sürülecek. Ağzı yananlar olacak...

Gelecek yılın sonuna doğru basınımızda ve televizyonlarımızda "yılbaşı kutlanır mı; kutlanırsa nasıl kutlanır?" başlıklı geyik muhabbetleri görülecek; bazı çevrelerin "Mekke'nin fethini kutluyoruz" örtüsü altında an'ane haline getirdikleri alternatif şenlikler, az sayıdaki insan tarafından "modernizmin kılıfını tersine çevirmek" diye nitelenecek.

Seneler önce idam cezasını kaldırmasına rağmen devlet, içki ve sigara satmayı, piyango ve lotarya tertiplemeyi sürdürecek; bu yüzden sağlığı bozulanlar devlet tarafından bedavaya sunulan sağlık hizmetlerinden istifade edebilecekler.

Önümüzdeki yıl gökten hesaba gelmez miktarda başımıza taş yağacak; bu miktarın % 99'u aşan bir kısmı toz ve gaz haline gelerek solunum sistemimize intikal edecek.

Alibeyköy'ü sel basacak.

Üç veya dört civarında yerli filim çekilecek; Cem Yılmaz, "ne oldu bu insanlara, niçin bana eskisi gibi gülmüyorlar" diye buhrana düşüp meditasyon kurslarına yazılacak.

Güz ortalarında yağmur görüyorum; yapraklar önce sararacak, sonra dökülecek.

Üç vakte kadar formasında sarı renk bulunan bir takım şampiyon olacak!..

Not: Şahsi müracaatlar için sekreterimden randevu almanız gerekmektedir; toplu taleplerde iskonto yapılır; muska işleri özel tarifeye bağlıdır.


Kaynak (Arşiv)