Fetevâ-yı asriyye
Eveet, değerli hocamızla yine bir sorun söyleyim programında baş başayız; ilk soru şöyle geliyor: Lojmanlar kamu malıdır mâlum, peki her kamu malı, kamu alanı mıdır? Diyelim ki lojmanlar kamusal alan kabul edildi: Peki, kamu alanlarında günün herhangi bir saatinde pijamayla veya emsâli laubali kıyafetlerle dolaşmak mekruh mudur?
Bu gibi alanlarda yemek yemek, esnemek, dalga geçmek, yatıp kalkmak, jimnastik yapmak veya düpedüz bir divanın üstüne devrilip horul horul uyumak kerahattan sayılır mı? Kamu alanlarında alenî ibâdet eylemlerinde bulunmak caiz midir? "I"ıh" diyorsunuz; ama hocam diyelim adam oruçlu meselâ, üstelik kamu alanlarına girip çıkıyor. Oruç da bir ibadet değil mi? Karıştırıyor muyum; peki, geçiyorum o soruyu; kamu alanlarında ibadet yasak; peki dini alâmet olabilecek herhangi bir sembol, serpuş, davranış, harekette bulunmak da mekruhtur değil mi hocam? "Elbette mekruhtur evladım" buyuruyorsunuz, peki hocam, yine o soruya geliyorum; adam oruçlu, üstelik kamu alanlarının da en göbeğinde ama biz bunu anlayamıyoruz, n'olacak? Su mu içirelim? Sağ olun almayım diyor... zorla içirelim; olur mu hocam, anayasaya aykırı! En iyisi çıkaralım oradan değil mi? Tamam, öyle yapıyoruz; arkadaşlar, o hiç bir şey yapmadan orada dikilen arkadaşı çıkaralım dışarı, laiklik şey olmasın! Peki hocam birisi çıkar da kamu alanında Ramazan günü su içerse bu da laikliğe aykırı olmaz mı? Olmaz değil mi? Peki ızgara köfte yerse yine mi bir şey olmaz? "Kokar, yemesin" buyuruyorsunuz; peki, bu durumda soğanlı köfte laikliğe mekruh mu olmuş oluyor yani?.. Sarmısak da öyledir diyorsunuz, anlıyorum, hayır mı?.. Düzeltiyorsunuz... şöyle yapıyoruz o zaman, soğan ve sarmısak yemek, laikliğe aykırı değil ama kamu alanlarında kerahattan sayılıyor. Anladım... evet.. Peki gofret yemek nedir meselâ, diyelim tarım il müdürlüğünün bahçesinde adam gofret yiyor... yiyebilir mi? Ama Ramazan'da yiyor hocam, gündüz gözü?.. Yer diyorsunuz, peki soğanlı köfte yese? Onu da yer! Niçin, az önce yemesin demiştiniz? Haa, anladım, açık havadan dolayı. Ama diyelim İkindi'nin farzını kılayım dese şuracıkta... olmuyor, anlıyorum, haklısınız, peki, oradan yola çıksa... olmaz! Kaldırım da kamu malı olduğuna göre... Camiye gitsin, camiler açık diyorsunuz... Hocam, camiler de kamu alanı değil mi ama?.. Ha camide namaz kılmışsın farzımuhal, ha bilmem ne ilkokulunun kömürlüğünde? Değil mi?.. Ses gelmiyor hocam? Alo, aloo!.. Hah, duyuyorum, evet.. anlaşılmıyor... peki başka soruya geçiyorum, bir dinleyicimiz diyor ki, pek çok kamu alanlarının içinde, kenarında, kıyısında, köşesinde "hâşâ huzurunuzdan" tuvalet var, tabii, insâni bir ihtiyaç, evet, okuyucumuz diyor ki, bunların varlığı kamusal alanlara saygısızlık değil midir gibi bir garip soru göndermiş... Bence de öyle; konuyla hiç bir alâkası yok. Bir başka dinleyicimiz ise diyor ki, "bir insan kamusal alanda karısını dövüp bir yerini kırsa ne lâzım gelir?" Hoppala!.. Hocam siz bunlara cevap vermeyin, bunlar konuyu saptırmak için artniyetli bazı dinleyicilerimizin şeyettiği provokatif şeyler... Kardeşim, karını dövüp bir tarafını kırdıysan darp ve müessir fiil suçunu işlemişsin; git kendini savcılığa ihbar et değil mi? Hem anlamadım; bir insan kamusal alanda karısını nasıl döver hocam? Efendim?.. Doğru; aynı işyerinde çalışan karı"koca kavga ederse olabilir tabii? Arkadaşlar bize böyle sorularla gelmeyin; bunların cevapları verildi, kırkiki küsür kitap yazıldı ama okuyan nerde? Son soru şöyle, diyor ki kamusal alan nedir, tarif ediniz; yok deve? Bunun tarifi yok arkadaşlar, hocam siz kapatın ben bunun hakkından gelirim; laikliğin tarifi var mı ki arkadaşlar soruyorsunuz böyle şeyleri; buyrun cevabını öyleyse; kamu alanları yerseniz yoğurt içerseniz ayrandır, var mı diyeceğiniz?