Ecdâda uzanan dilleri naaparız?
Başta tevafuk gibi görünüyor ama değil. Önceden tembihleşmişiz gibi Cumhuriyet gazetesi dünkü web sayfasında, dış mihrak işi olduğu ayan-âşikâre bir video yayınladı. Güyâ bir uçak bileti arama motor şirketi reklam maksadıyla bir kısa film yaptırmış da, Cumhuriyet de onu yayınlamışmış… Biz de safız tabii, inandık. Operasyon, resmen operasyon; bakın ispat edeceğim şimdi!
Ah, siz benim bu araştırmacı yazar kimliğimden ne çektiğimi bilmezsiniz; hiç memnun değilim böyle tanınmış olmaktan ama şöhret âfettir derler, adımız çıktı; mecburen o reklâm videosunu seyrettim. Dün yazdığım mevzunun tıpkısının aynısı. Bir minibüse sığacak sayıda adamla mülakat yapıyor asık suratlı, ajan kılıklı suratsız birileri, ‘Kendini ne olarak tarif ediyorsun, nesin, necisin, hangi topluluğa aitsin?’ şeklinde terbiyesiz terbiyesiz, tuhaf sorular soruyorlar. Tabii bu elemanlar da (Kim bilir kaç kuruş verdiler garibanlara) işin nereye gideceğini anlamadıkları için saf saf konuşuyorlar: Yok efendim ben vatansever bir İngilizim; bu ülke için savaştım, yok safkan Bengaldeşliyim, yüzde 100 İzlandalıyım filan türünden bugünlerde Türkçe versiyonunu çokça duyduğumuz şeyler. Lâf arasında bu denek elemanlarına önyargılarını açık edecek lâflar da ettiriliyor, ‘Kimleri hiç sevmezsin, Almanlardan gıcık alırım. Kimlere bozulursun en çok, Hintlileri sevmem. Ya Türkler? Türkler neyse ama Türk devleti nasıl desem ki…’ yollu boşboğazlıklar. Düşünmeden konuş bakalım, sen konuş; bak ardından ne hinlikler çıkacak sana…
Dış mihrakların ve bana göre hasseten Merkelstein ile Gülizabeth ekolünün işbirliği ile hazırlanmış bu plân kurgusuna göre, ‘Tükür bakayım şu tüpün içine, gen haritanı çıkaracağız’ deniliyor deneklere. Onlar da ‘Tükürürüm böyle tüpün içine’ diyerek mandepsiye basıyorlar! (Kabul edin ki iyi espriydi…)
Burada biraz soluklanalım. Emperyalizmin özgüvenimizi yıkmak için nasıl çalıştığını farkettiniz değil mi? Bakın naapıyorlar; güyâ tükrük analizden geriye doğru giderek çıkarılan gen haritasına göre İngiliz eleman yarımkan Alaman, ötekisi azıcık Yahudi kırması, berikisi Kafkas melezi filan değil miymiş? Kuyruklu yalan! Ben şahsen tınmadım tabii. Şantaj, montaj, dublaj. 17-25’de neler gördük, neler işittik, yer miyiz bu dolmaları hiç? Daha iki gün evvel Ortadoğu ülkesi olduk ya, kandırırız sanıyorlar: Tükürükten gen haritası çıkar mı be? Üç sene önce bizim eve hırsız girmişti mesela. Polis geldi, parmak izi filan aldı. Hâlâ arıyorlar fakat bulamıyorlar. Bulamazlar tabii, niçin? Çünkü parmak izinden hırsız yakalanır mı birader diye hiç düşünmüyoruz da ondan. Hiçbir ilgisi yok. Güya bütün parmak izleri bilgisayarda kayıtlı, hırsızınki ile denkleşince küt zanlı ele geçecek. Yok yaa. Bunlar Matrix filminin haltetmeleri. Yok öyle bir veritabanı, yok öyle süper bilgisiyar, yok öyle bir polis. Numara bunlar… Kaldı ki hırsızı bulsan ne olacak? (Burada iyi espri var ama size bıraktım.)
Neyse ki septikimdir ha; şüphelendim ve kurguyu çaktım. Subliminal meşaz olarak diyorlar ki Alaman-Felemenk-Gülizabeth ve Amerikan ekolü, ‘Yav hepimiz kardeşiz, aynı kökten geliyoruz, kardeş olalım, birbirimizi incitmeyelim; şuyuz-buyuz diye böbürlenmenin de âlemi yok, ona göre..’
Yav kırk yılın başında ‘Ecdadımızdan yanlış iş yapan çıkmaz, hepisine kefiliz. Yapmışlarsa da vardır bir hikmeti, biz o hikmeti bilemeyiz. İcabederse biz şanlı torunlar olarak yine aynı şeyi yaparız. Ecdada laf sokuşturanı da çok pis döveriz’ diye bir böbürleneceğimiz tuttu… Hoop ardından bilmemne şirketinin reklâm videosu. Hani yerli filmlerde olurdu ya eskiden, tam o esnada birisi ortaya zıplar, ‘Durun siz kardeşsiniz’ diye pişmiş aşa su katar, o hesap. Niye müdahele ediyorlar hemen? Şundan, ‘Aman Türkler bir uyanırsa bizi fena döver, dövseler neyse, bir de sakat bırakırlar, ömür boyu perme-perişan oluruz.’ hesabı. Anladınız?
Bu bu Cumhuriyeti sevmem zaten, dedesini de sevmezdim bu sütoğlanın.