Cumhuriyet baş üstüne; lakin!

Meseleyi bu kadar karikatürize edebileceklerini aklımdan geçirmezdim; 75. yıl için hazırlanan reklam filmlerinden iki cümle (mealen) sunuyorum size: "Cumhuriyet olmasaydı teknolojide bugünkü seviyeyi tutturabilir miydik?" İkincisi daha hoş (güya ahaliden birine söylettiriliyor): "Cumhuriyet olmasaydı hala kağnı ile idare ediyor olacaktık!"

Cumhuriyet'in 75. yılını kutlama heyetindeki görevlilerin mantığı maalesef bundan ibaret. Bu gariban reklam cümlelerini Cumhuriyet'i övmek için denkleştiriyorlar güya. Bu parlak fikrin televizyonlarda yayınlanması safhasına kadar hiçbir insaf sahibi ortaya çıkıp, "Siz Cumhuriyet'le dalga mı geçiyorsunuz?" demiyor. İşiten zanneder ki 75. yılında Türkiye Cumhuriyeti'nin sahipleri, rejim adına rejime dalkavukluk eden bir bölük beceriksizden, kabiliyetsizden, ikbal düşkününden ibarettir; acaba öyle mi?

Belki "yükseklerden" iyi fark edilmiyordur; onlara, "75. yıl"ın millet nazarında neyi ifade ettiğini özetlemek gerekiyor: Evvela Türk milleti, ırzının, hürriyetinin ve istiklalinin melcei olarak gördüğü 'devlet'inin 75 yaşını idrak etmesinden bahtiyardır; bu bahtiyarlık faşizan bir hayranlıktan çok, devletsiz kalmak tehlikesinin nelere mal olduğunu bilen ve sezen kolektif ve tarihi şuuraltından kaynaklanmaktadır. Millet bu safhada önceliği "rejim"in karakteristiğine değil, "devlet"in mukavemetine vermektedir. Milletin "cumhuriyet"le derdi yoktur; Cumhuriyet'in omurgasını dik tutan "devlet metaneti"nden emin olduğu müddetçe Cumhuriyet'ten de hoşnut kalacaktır. Ama kötü idareden dolayı devletin uğradığı metanet kaybını cumhuriyet makyajı ile örterek günü kurtarmaya kalkışanları da dikkatle izlemekte, "Cumhuriyet olmasaydı hala kağnıya mahkum kalırdık." cinsinden saçmalıkları kendi iz'an ve görgüsüne karşı yöneltilmiş bir hakaret olarak görmektedir.

Millet'in devlet fikriyle sıkıntısı olmadığı gibi rejimle, cumhuriyetle de derdi yoktur ve bu milletin en cahil ferdi bile çıkıp rejimin değerini kağnı veya otomobil ile değerlendirecek kadar safdil değildir. Lakin öyle görülüyor ki muktedirlerin milletle bir derdi vardır; örnekleri tadad etmeğe lüzum yok: Nice zamandan beri cumhursuz bir cumhuriyet, halksız bir demokrasi, yönetilenleri yok sayan bir yönetim anlayışı ile muhatap değil miyiz?

"Cumhuriyet olmasaydı kağnıya mahkum olurduk." demek, tersinden ifadelendirilmiş haliyle, "Cumhuriyet olmasaydı bu ahali kağnıdan motorlu araç teknolojisine geçmeyı akıl edemeyecek kadar geri zekalı olduğu için hala kağnı gıcırdatıyor olacaktık." manasına gelmez mi? Bu ne sefil mantıktır ki cumhuriyet adına kaş yapacağım derken göz çıkarılmasına yol açıyor? 75. yıl kutlamaları münasebetiyle buna benzer bir yığın gaf yapılmasının manası nedir? Bu metinleri kim yazıyor, kim onaylıyor, kim bu saçmaların gün be gün ekranlardan tekrarlanması için milletin parasını çarçur ediyor?

Dalga geçiyorsanız ayıp; 75. yılında "Cumhuriyet" fikrinden anladığınız mana bundan ibaretse vahim; hatta korkunç! Cumhuriyet'i bu kelimelerle, bu espri ile, bu malzeme ile, bu kafa yapısı ile anlatacağınızı sanıyorsanız vazgeçiniz; "Cumhuriyet" fikrine zarar veriyorsunuz. 75 seneden beri Cumhuriyet'i ile barışık ve razı yaşayan bu millete "cumhuriyet" propagandası yapmak fikrinin isabeti bir yana, hiç olmazsa niyetinizi izhar ederken komik hallere düşmekten kaçınınız.

Cumhuriyet baş üstüne: Siz "cumhuriyet" fikrinin "lazım-ı gayri mufarık"ından yani "olmazsa olmaz" cinsinden ayrılmaz unsurlarından, yani milli hakimiyetten, hukukun üstünlüğünden ve bağımsızlığından, temel insan haklarının çiğnenemez ve devredilemez özünden, gelir dağılımındaki adaletten, insanlarin iyi eğitim görmek ve meslek sahibi olmak hakkından, üretimi artırmak yoluyla milleti zenginleştirmekten bahsediniz ve eğer cesaretiniz varsa işte bu alanlarda "75 yılda nereden nereye geldik?" sualinin dökümünü veriniz.

Acaba ruhen ve fikren hala XIX. yüzyılı yaşadıkları anlaşılan yöneticilerimizden çok şey mi istiyoruz?


Kaynak (Arşiv)