Çok tehlikeli bunlar Kurtul'cuğum çook!..
Hoşbulduk Kurtul Bey, çok naziksiniz; beni bu programa davet ettiğiniz için teşekkür ederim; önemli ikazlarım olacak, onları dile getirme fırsatı bulduğum için çok sevinçliyim.
Şimdi durum şöyle Kurtul Bey; oooh, beylerin canı sıkıldıkça bir okul açıyorlar. Yahu okul açmak öyle kolay mı? Hem okul açmak da ne demek oluyor; bunlar tehlikeli emeller, gözümüzden kaçmaz! Okul açarak, eğitime, insan yetiştirmeye önem vererek ne yapmak istiyorsunuz? Kaçın kurrasıyız biz; yemeyiz! Açtırtmazlar öyle istediğin yere okul.
Hayır Kurtul'cuğum eşkıyalık yapmaya kalkışsalar anlayacağım, adam vursalar, gizli örgüt kursalar, hatta vatanı bölmeye yeltenseler kolayı var; ama istirham ederim, okul açmanın anlamını düşünebiliyor musun? Bunlar çok şinsi şeyler tabii; inanmıyoruz. Matematik, fizik, Türkçe, yabancı dil, biyoloji bilmem ne öğretiyorlarmış, öğretmesinler efendim, eksik olsun. Arslan gibi devlet okulları dururken değli mi ama?.. Çok huzursuz oluyorum şahsen.
Uzaktan bakıyorsun, efendi kılıklı, halim tabiatlı, temiz giyimli, becerikli, marifetli, yetişmiş birtakım genç çocuklar; hani iç yüzlerini bilmesen git alınlarından öp! İç yüzleri öyle mi; ama bunlar cumhuriyetimiz için büyük tehlike Kurtul'cuğum, sen bilmiyorsun bunları. Bunlar yere bakan yürek yakan cinsten adamlar. Bak ispatlayayım sana: Bunların içinden suç işlemeye eğilimli, sabıkalı adam çıkmaz, terbiyesiz, küstah, savruk, müsrif bulamazsın; içki içmezler, kumar oynamazlar, kanunsuz işe bulaşmazlar. Bak bak bak!.. Görüyorsun değil mi? Ne demek bu?.. Bu şu demek ki, devleti ele geçirmek için ne kadar tertipli, planlı, iki yüzlü ve derinden hazırlık yaptıklarını gösterir. PKK ne ki Kurtul Bey, Hizbulvahşet ne ki bunların yanında? Adamlar silahı alıp dağa çıkmışlar güzel güzel, niyetleri belli, yolları-yöntemleri belli; bunlar öyle mi?
Ha, bak az kalsın unutuyordum, haydi diyelim yurt içinde devleti ele geçirmek için okul açıp duruyorsun, peki!.. Yurt dışında niçin okul açıyorsun be adam? Bakınız, bu nokta çok önemli; bu demektir ki adamlar sadece cumhuriyetimizi ele geçirmekle kalmayacaklar, bütün dünyanın hakimi olmayı bile geçiriyorlar o tehlikeli kafalarından Kurtul'cuğum. Kızıyorum, kızarım tabii, niye kızmayacak mışım bakalım? En çok neye kızıyorum biliyor musun? Yurt içinde olsun, dışarda olsun, bu okullardan birini veya birkaçını gezip gören çarpılıveriyor!.. Yahu okuyorlar mıdır, üflüyorlar mıdır, hani her şey beklenir bunlardan yani...
Çok tehlikeliler Kurtul'cuğum çoook, bir bilsen yerinde duramazsın, öyle yani!..
Eee, değirmenin suyu nereden geliyor peki; baksana beş yıl içinde 50 üniversite, 500 de özel okul açacaklarmış, nereden geliyor bu paralar? Yahu asıl deli olduğum nokta bu; az buçuk biliriz devleti, kulağımız deliktir filan, hani bir düşman ülkeden gönderilmesi gibi şeyler söz konusu olsa bilirim: Amerika yollamıyor, İran yollamıyor, Almanya yollamıyor, yol kesmiyorlar, banka soymuyorlar, öyleyse nereden geliyor bu paralar Kurtul, söyle bana, hesap ver, nereden geliyor?..
- ...?
- Sen onu benim külahıma anlatırsın ancak, ne demek hayır sahiplerinin katkıları filan? Biz de hayır sahibiyiz birader kendi çapımızda. Daha geçen yıl THK'ya koca koyun derisini verdimdi, vermedik mi veriyoruz işte.. bu işler hayırla olacak işe benzemiyor Kurtul Beyciğim; ben bilirim; bu okulların kapısına kara kilit asıldığını görmeden rahat yüzü yok bana!
Okumasınlar efendim umurumda mı? Okuması gerekenler okuyor nasıl olsa bir yerlerde, gerisi dert değil; bu okullar olmazsa halk cahil mi kalacak?
Üstelik bizde daha ne kasetler var Kurtul'cuğum bilsen, otuz iki sütuna manşet çekersin de daha yer yok mu dersin. Nedir o temkinli yaklaşımlar, yumuşak değerlendirmeler, halkı itidale davet etmeler filan, inandık mı yani? Biz sizin kalbinizdekini bilmez miyiz kalbinizdekini? Adam akıllı ama tabii. Bir sözü barış, öteki kardeşlik, sevgi filan. Yok ya? Sana mı kaldı sevgi, insanlık, kardeşlik be adam? Bu memlekette senden başka mutedil, aklıselim yok mu yani?
Kapatacaksın bu okulları Kurtul'cuğum, "çaat" diye takacaksın kilidi kapısına; çekeceksin vagonları istasyona, dolduracaksın bunları ellişer-yüzer... Mahkemeye ne gerek var canım? İşte iddianame benden, esbab-ı mucibe benden, yargı benden; ne gerek var onca zaman kaybına, masrafa yahu?
Estağfurullah; görevimiz Kurtul'cuğum... Biz bu memleket için varız. Hem işimiz bu aslında, bakma sen kartvizitimdeki şeylere... Kulüpteki arkadaşlara söylüyorum da dalga geçiyorlar hafiften; ama aymazlığa gelmez bu işler, uyanık olacaksın! Bak ben nasıl uyanığım mesela; benden kaçmaz, feda olsun vatana...
Ha, program bitti mi, iyi iyi, alın şu mikrofonu... Nasıldım Kurtul'cuğum; boş bırakmayacaksın tabii. On beş gün, bilemedin ayda bir bööle... Eee, hizmetin sonu yok!