Çocuk!
-Alicaan, tebrikler, işte şimdi iktidardasın. İnsanlar sana güvendi. Haksızlıklara, hakaretlere uğramıştın, mağdurdun. Bu çocuktan adam olmaz, muhtar bile olmaz diyorlardı ama bak Allah’ın lutfu, halkının desteği ile bir yere geldin...
-Evet amca, çok şükür!
-Güzel. Şimdi Alicancığım, ekonomi yönetimine dikkat etmelisin öncelikle, piyasalara, dış sermayeye güven vermelisin. Düzgün, işin ehli bürokratlara şans tanı. Merkez Bankası’nın bağımsızlığına saygı göster. İstihdamı artır; yolsuzu, hırsızı affetme, fukarayı gözet e mi evlâdım?
-Peki amca!
-Aferiin! Önemli bir konu daha var: Alevî’dir, Kürt’tür, Ermeni’dir, solcudur, Roman’dır diye insanlar çok eziyet çektiler. Onların hukuklarına, kültürlerine saygı göster. Kalplerini kazan. Onları onurlandırmayı unutma olur mu çocuğum?
-Tabii ki amca; ne güzel söylüyorsun; öyle yapayım!
-Senden de onu bekleriz zaten. Alican bak bir de muhalefet diye bir şey var; bunlar sana ilk bakışta sevimsiz, geçimsiz gibi gelir fakat lâzımdır. Onların hukukunu ve onurlarını da gözet; diyalogdan kaçınma. Onlar da senin gibi memleket evlâdıdır. Demokrasiyi lâf olsun diye değil, samimiyetle destekle!
-Hı hı, elbette; biz de düne kadar muhalefetteydik. Tabii ki saygı gösteririm amcacım!
-Maaşallah. Alicancığım daha koltuğunu bile ısıtmadan vesayetçi çevreler kuyunu kazmaya, seni zayıflatmak için ordu içindeki uzantılarını harekete geçirip kışkırtıcı eylemler tezgâhlamaya başladılar. Sen son umudumuzsun Alican. Baskılara pabuç bırakma, halkın sana verdiği vekâlet değerlidir; kadrini bil. Bak daha şimdiden darbe planlarına başlamışlar bile...
-Çok korktum amca, naapayım?
-Dik dur, şapkasını alıp gidenler gibi olma. Hukukî yetkilerini kullan. Suça bulaşanı uzaklaştır ve adalete teslim et; bu arada uluslararası ilişkileri de iyi gözet. Komşularımızla iyi geçin. AB projesi çok önemli. AB’ye girmek için gerekli altyapı dönüşümlerini destekle olur mu canım?
-AB iyi bir şey zaten amca; öyle yapayım değil mi?
-Elbette Alican; vesayetçilerin sarkıntılığından emin olmak için en iyisi evrensel hukukun yanında yer tutmaktır. Aman bu doğrultudan vazgeçme. Bu vesayetçi takımı gün gelir, ‘Sana şeker vereceğim Alican; seni sinemaya götüreyim Alican?’ diye seni kandırmaya çalışırlar. Vatanperverlikten dem vurur, ülkenin satıldığından şikayet ederler. Sakın aldanma. Hukuktan başka kimseye güvenme; âdil ol, hakperest ol yeter.
-Anayasa yetersiz ama amca; elimi kolumu bağlıyor. Sayımız da şimdilik yetersiz; ne yapayım?
-Referanduma gitsene Alican; hepimiz seni destekleriz. Korkma kazanırsın. Yeter ki ülkeyi daha demokratik, insanî bir yönetime kavuştur. Vesayetçileri yargıla, başıbozuk serdengeçti takımının tehditlerine pabuç bırakma. Bu arada Kürt barışı için elini taşın altına koy; acıları dindir; hepimiz sana destek oluruz. Bu millet de yedi ceddine dua eder.
-Peki amcacığım, olur amcacığım; sana ne istersen vereyim amcacığım!
-Berhüdâr ol yavrum. İstikâmetini bozma yeter, başka ihsân istemez. Bu arada nedir o arkanda sakladığın şey; göster bakayım bana? Aa, olur mu Alican? Nerden buldun bakayım bu kara parayı... At onu elinden. Seni yaramaz seni. Çok fena çok fena!
-Bana ne bana ne; vermiicem işte, vermicem; yerde buldum onu ben. Hocaya sordum, helâldir çocuğum ye dedi. İmdaat, bu amca bana uygunsuz şeyler teklif ediyor! Vesayet teyze, Vesayet teyzee; kurtarın beni bu paralelciden, paramı elimden alıyor!