CHP nasıl kurtulur?

Arkadaşlar, CHP önemli bir partidir; çok önemli bir partidir; hatta en önemli bir şeydir ve bu gerçeği, bunca yıldan sonra şimdi anlamış olmanın üzüntü ve hicâbı içindeyim.

Arkadaşlar, CHP o kadar önemlidir ki, sadece CHP'lilerin yönetimine bırakılamaz. Biz bugüne kadar, "Onlar da memleket evlâdı, onlar da bir ana kuzusu, bakarlar elbet kendi çârelerine" diye düşünerek bu önemli hakikati ıskaladık, "Üstümüze ne vazife?" diye düşündük. Hatâ etmişiz, zira CHP sadece CHP'den ibaret değildir. CHP bu ülkeyi kurtaran kahramanların partisidir fakat onun bahtsızlığı, kurtarıcının bilahire öğretmenlik, çiftçilik, bankacılık, bira ve şarap imâlâtı, kundura fabrikatörlüğü, tren işletmeciliği gibi lüzumsuz görevler üstlenmesi ve en önemlisi kurtardığı kıza asılmaya başlaması olmuştur.

Fıstık gibi kızı düşmandan kurtarıyorsun; kız tam oh diyecek, belki asıl yavuklusuna kaçacak; "Dur bakalım" diyorsun, "N'aayırrr, seni ben kurtardım; bana varacaksın!"

Yahu kızın sende gönlü yok amca; niçin üsteleyip de elâleme maskara oluyorsun ki yani? Nazarımızda itibarın büyük; sevildiğini, sayıldığını, sana minnet duyulduğunu bil; ikide bir "Seni ben kurtardım; şimdi de gericilerle kırıştırıyorsun sürtük!" diye kızcağızın başının etini yeme lütfen...

Biraz sevimli ol! I-ıhh, tabiatı müsaade etmiyor; hâlâ yirmilik delikanlı havalarında, "Sizi ben kurtardım, ben okuttum, ben adam ettim. Ben olmasam adınız Agop, Salamon, Hristo olurdu, nankörler" diye efelenip sonra da "Bu kız benim neyimi beğenmiyor?" diye kendini yiyip bitiriyor.

Birazcık yaşlandı, fikrî insicâmını kaybetti diye ona kötü davranmamız gerekmiyor; o önemli bir partidir; hatta bizatihi CHP'lilere bırakılamayacak kadar değerli bir şeydir; o bir... ne bileyim; Devrim otomobili, Bozkurt lokomotifi, Alpullu şeker fabrikası, Çubuk barajı, Atatürk'ün kahve içtiği telveli fincan gibi bir şeydir. Merdiven çıkarken ıslık çalmaya kalkışınca ayaklarının tökezlemesine bakarak ona gülmemeliyiz. CHP bundan daha fazlasını hak ediyor.

Uzattım; çare faslına geliyorum. Efendim, CHP'yi şimdiki beceriksiz yönetici takımının elinden kurtarmak için yarından tezi yok, alay alay, tümen tümen, bölük bölük CHP'ye üye yazılmalı; delege olmalı, yönetimde görev almak için mücadele etmeli, icabında kimliğimizi gizleyerek partiye sızmalı, "hulûl" etmeliyiz.

Önceleri hoşlarına gider, ortalara doğru niyetimizi öğrenip engellemeye çalışırlar ama sel gibi akan kitlelerin önünde kimse duramaz; neticede CHP'yi ele geçiririz arkadaşlar. Günlerdir tartıyorum, düşünüyorum; CHP için daha iyi bir çâre-i necât göremiyorum.

CHP'yi ancak bizim gibi bidon kafalılar kurtarır; şimdiki CHP'liler ise partiyi ele geçirdiğimizi anlayınca kaafileler halinde AK Parti'ye MHP'ye filan geçerler; böylece biiznillahi teâlâ CHP'yi ilk seçimde iktidara taşırız; o zamanın AK Partisi filan da muhalefet neymiş, iktidardan yıllarca uzak kalmak, parti genetiğini nasıl bozuyormuş görüp öğrenir.

Seçim kazanmak CHP'nin de hakkıdır; onlar da memleket evlâdıdır. Erol Taşların elinden kurtardığı kıza yıllardan beri askıntı oluyor diye ona kötü gözle bakmayalım; neticede bu bir gönül işidir; kız oğlanı sevmeyebilir ama oğlanın kızı sevmek hakkını kimse engelleyemez. Fazıl Say, işte bu noktada devreye girerek partinin hicrânını terennüm edecek güzel bir eser besteleyebilir meselâ; müthiş bir temâ'dır, iyi olur; bilumum dolmuşlarda, kahvelerde, düğünlerde çalınır, insanlar "Bu beni anlatıyor, ne güzel müzik" diye CHP'yi severler...

Arkadaşlar, sevgili memur dostlarım; tamam, merak etmeyiniz; ben aslında deli değil bir kader mahkumuyum; olay çıkarmayalım, yüzümü yıkayıp hemen koğuşuma döneceğim efendim; saygılar!


Kaynak (Arşiv)