Çekirgeyi kim klonladı?

-N’aaber Çekirge, epeydir görüşemedik; nasılsın bakalım; gidişatı nasıl görüyorsun?

-Herhalde Suriye konusunu imâ ediyorsunuz sevgili üstâdım; hemen belirteyim ki, izlediğimiz politikayı bir Türk vatandaşı olarak gururla izliyor ve sonuna kadar destekliyorum. Gelinen noktada Rusya her ne kadar direnmeye çalışsa, İngiltere yan çizer gibi yapsa da DÜNYA KAMUOYU, Türkiye’nin ilk günden beri ortaya koyduğu DURUŞ’a çok yaklaştı. Aziz ustam; içerde her nevi iftira ve karalamaya rağmen şunu herkes görüyor ki, TÜRKİYE yerinden bile kıpırdamadı ama bütün ülkeler bizim durduğumuz yere gelmeye başladılar. Belki inanması zor ama şu anda ecnebi bilimadamları bile Türkiye’nin hedefine doğru yürümesine İMRENEREK bakıyorlar, o kadar yani...

-Bi dakka, bi dakka; Çekirge, bu sensin değil mi, iyi misin oğlum?

-İyiyim elbette üstadım; hatta kariyerimin zirvesindeyim bugünlerde; niçin sordunuz ki?

-Bilmem, bu ağızlar bir şeye benzemiyor bir defa, pek garip; söyle bakayım, sen son günlerde nerelere takılıyor, kimlerle düşüp kalkıyorsun?

-Çok iyi haber alan, çok ÖNEMLİ çevrelerle temastayım üstadım; sizi de bu analizlerimden HABERDAR etmek istedim.

-Yav Çekirge, sen eskiden büyük harflerle konuşmazdın; şimdi ise sanki karşıdakiler anlamaz diye iyice vurguluyor, hatta majiskül majiskül konuşuyorsun. Biliyor musun, bazı kelimeleri büyük harflerle yazmayı vaktiyle rahmetli Mukbil Özyörük hocamız pek severdi. Onu hep yadırgardım bu alışkanlığından dolayı. Şimdi sen çıktın. Bazı lâfları boldlayıp siyaha boyuyorsun, bazılarını majiskül dizdiriyorsun. N’ooluyor?

-Ustacığım, yeni değil ki, on yıldır hep aynı şeyleri yazıp savunuyorum; bütün dünya bir olmuş Türkiye’yi nasıl DURDURACAKLARINI hesaplıyorlar. Gümbür GÜMBÜR geliyoruz. Ne yaparlarsa yapsınlar, Türkiye’nin LİDER OLMA yolundaki yükselişini durduramazlar. Ayrıca son söz olarak ifade ediyorum: Yaşasın TAM BAĞIMSIZ, GÜÇLÜ, BÜYÜK, hatta CİHANŞÜMUL TÜRKİYE!

-İnşallah, âmin; o kadar tahsilin, terbiyen, birikimin, seni vara vara bu noktaya getirdiyse yapılacak bir şey yok demektir. Bayağı da kilo almışsın son zamanlarda; nedir o göbek evlâdım?..

-Üstadım, öyle önemli günler yaşıyor, öyle kritik dönemeçlerden geçiyoruz ki ne yediğimi, nasıl yediğimi biliyor muyum ben? Tek endişem TÜRKİYE, üzerinde titizlendiğim yegâne husus, 2020, hatta 2030’ların jeopolitik ivmesini hesaplamak; bu esnada son olarak ifade edeyim beslenme konusunu biraz savsaklamışım ne çıkar? VATAN SAĞOLSUN sevgili ustam. Bu yola bin Çekirge feda olsun!

-Peki, öyle olsun!

-Bu arada Türkiye’nin BAŞKANLIK SİSTEMİNE İHTİYACINI sizin köşeniz aracılığı ile ülkemin sağduyulu insanlarına yeniden hatırlatmak isterim. Tarihe bakınız, Türkler hep BAŞKANLIK sistemiyle büyüyüp muzaffer olmuşlardır. Bu arada önemli not olarak yeniden altını çiziyorum: ŞER İTTİFAKI çökene kadar durmayacağım üstadım. Tam gaz devam!

-Anlıyorum Çekirge, bir müddet görüşmeyelim istersen; sana bir şeyler olmuş besbelli. Sende emeklerimin karşılığını görememek, beni HAYAL KIRIKLIĞI’na uğrattı. Bak beni bile majiskül majiskül konuşturuyorsun. Giderayak sana bir nasihat vereyim. Kıyakçılığın sonu ayakçılık mıydı, ayakçılığın sonu kıyakçılık mıydı, öyle bir söz vardı ama şimdi tam hatırlayamadım. Oğlum, senin bu hâl ü etvârının sana bir zararı olmaz, fakat medh ü senâ etmeye yeltendiğin yerlere de zarardan başka bir şey vermez. Sana kızmıyorum; sana itibar edip dinleyene acıyorum. Vah vah!

-Niyeküne ustam; şimdi ne dedim ki şimdi BEN?


Kaynak (Arşiv)