"Bunbu itchi"

Japon kültürüne dair bir tâbir "bunbu itchi"; kılıçla kalemin âhengi mânâsına geliyormuş.

İnsanlığın her cüz'ü "beşer" paydası altında bulunmaktan ötürü üç aşağı beş yukarı birbirine benzer özellikler gösteriyor ama Japon milletiyle müştereklerimiz zaman zaman "heyecanlandırıcı" seviyelere yükseliyor. "Bunbu itchi", Samurai sınıfına mahsus bir denge halini gösteriyor; tam da bizim "sâhib—i seyf—ü kalem" diye tâbir ettiğimiz vasıf bu. "Kalem kılıçtan keskindir" ölçüsünü bir ölçüde nakzeden bir bakış açısı; zihnî olgunluğun yüksek seviyede hareketle (action) barışık ve tanışık olma hâli. "Kalem efendisi" ile silâhşorün, entelektüelle savaşçının aynı ruhta sulh eylemesi. Ben diyeyim gâzi—derviş, siz deyin bunbu itchi.

Modern zamanlar birbiriyle mütenâkız gibi görünen vasıfları şahsında cem'edenlere şüpheyle bakıyor; asrî fetişlerden biri de "uzmanlık" ve tekilleştirilmiş, indirgenmiş şahsiyet alanları. "Hezârfen" çoktandır kültür hayatımızın rüknünü teşkil eden bir karakter olmaktan çıktı, arkaik bir tip haline geldi; adam ya sosyolog, ya tarihçi, ya psikolog veya şair. Hepsi olmak bir yana ikisini bile yanyana getirmek cür'et, birkaç vâdide birden okuyup—yazmaya kalkışmak cesaretten sayılır oldu. Esasına bakarsanız bizim "kalemiye" sınıfı, belki farkına bile varmadan "effemine", "passifist" ve vicdânını kendi branşının "etik"i ile tahdit eden garip bir tip olma yolunda seyrediyor; işin en kötü tarafı nezâket ve kibarlığın "effemine" hallere, merhamet ve cömertliğin passifiteye dönüşmesi değil, şahsi vicdânın branş ahlâkı ile sınırlı kalması. Daha yukarılarda vicdânî ve ahlâkî bir hudud tanımadan gazetecinin basın meslek ilkeleriyle, tabibin Hippokrat yemini ile polisin "vazife ve selahiyet kanunu" ile kendisini tahdit ettiğini düşünün bir kere.

Japonlar "bunbu itchi" diyedursun; biz "Efendimiz"in hallerindeki beşerî dengeye bakıyor ve mest oluyoruz; sâhib—i seyf—ü kalem karakterinin evc—i bâlâsında bizim için "Efendimiz" duruyor. Zihnini, nazarını ve dikkatini hayatın her vechesine aynı ölçülü denge içinde çevirerek bize "kemâlât"ın misâlini sunan bir "Efendimiz" var bizim. "Bunbu itchi" kavramında kokusunu aldığım esasen beşerî ve öyle olduğu için "İslâmî" ıtır neşreden bir hikmet; zihnî ve fizikî hareketliliğin zirve noktasında birbiriyle barıştığı yerden neş'et eden huzur ve âhenk!

Ferâset ve şecaat!


Kaynak (Arşiv)