Bu akıllar size kurban olsun

Benimkisi bir nevi vatana hizmet; parlamenter demokrasiye, Meclis’in itibarına, millî irâdenin tecellîsine nâçizâne bir katkı olsun diye bugün siz saygı ve sevgideğer AKP aday adayı kardeşlerime şöyle kendimce yol göstereyim dedimdi...

Evet, AKP’liliğim tuttu; netice itibarıyla AKP de ülkemizin güzel bir siyasî partisi. Cennet vatanımıza halka hizmet yoluyla bunca yıllık birikimlerini cömertçe bezletmek isteyen evlâd-ı vatana şöyle altın kıymetinde birtakım öğütler vermek geldi içimden. Fedâ olsun!

Evvelen cesur olacaksınız ki, bu demde aday adaylığına soyunmak demek, sizde zaten cesaret ve celâdet ve feragatın hayli bol olduğunu gösteriyor; bu bakımdan ilk maddeyi hızlı geçiyor ve bravo diyorum.

Sâniyen, adaylığa giden yolda herbiri sizin kadar bahadır, gözüpek ve serdengeçti mevkidaşlarınızla yarışmak ve onlara fark atmak için bazı retorikler geliştirmeniz gerekiyor ve bunun için paralel yapıya toslamak, kafa ve çelme atmak, ağır ifadelerle küfretmek şarttır; muhtac olduğunuz pasaklı vokabüler bundan bir evvelki olsa da halen fiilî liderinizin (nominal liderinizi boşverin; şekil A) günlük konuşmalarında mevcuttur. Tabii bütün aday adayları otomatikman aynı yolu seçeceği için sizin biraz daha kreatif şeyler bularak göze girmeniz beklenir; ne var ki mümkün ve muhtemel bütün hakaret ifadeleri daha önce kullanılmış olduğu için ağzı bozuk bir edebiyatçıdan profesyonel destek almanız tavsiye olunur. Muazzez matbuatımızın sulak mıntıkalarında bu cinsten biraz mürekkep yalamış, ağzına büber sürülesi ve çamur güleşine meraklı bir kısım köşe yazarından istifade edebilirsiniz.

Sâlisen, bu kutlu yolda rakipleriniz sizi kasdederek, “Paralelin tekidir. Çaktırmadan internet üzerinden gizli gizli Zaman okuyor, çocuğu da geçen seneye kadar paralel dershaneye gidiyordu” şeklinde tezviratta bulunan bedhahlar çıkacaktır. Olsun, harpte hile mubahtır, siz de rakiplerinizden önce davranıp onları beklemediği yerden vurun; ne bileyim meselâ Çağlayan Adliyesi’nde gösteri yapan paralelci kalabalığın içine rakibinizin fotoğrafını fotoşopla yerleştirerek tivitleyin; izi kalsa kâfidir!..

Râbian, milli irâdeye hâdim mukaddes ve ‘sivil’ cemiyetlere bağışda bulunarak (makbuz almayı unutmayınız lütfen) aday adaylığı dilekçenize iliştirin. Listesi gazetelerde yayınlanmıştı ya hani... onlar!

Hamsen, daha şimdiden, sağda-solda ve her yerde Merkez Bankası’na siz de çakın, “Sizde iman var mı ey merkezciler” diye efelenin, “Faiz lobisinin uşakları, ülkeyi size yedirmeyiz” diye iri iri laflar edin. Sadece işini yapmaya çalışan ve kanunlara saygılı bürokratlara dirsek atmayı kesinkes ihmâl etmeyin.

Sitten, şimdiye kadar eğer tedarik etmediyseniz pek şansınız yok ama siz yine de deneyin; ‘Beyefendi’ ile çekilmiş fotoğraflarınızı renkli fotokopide çoğaltarak, partili büyüklerinize gönderin. Adaylık için gerekli depozito konusunda paraya acımayın; icabında üç-dört katını bastırın; fark edilir ve takdir görürsünüz. Paraya gelince, dert etmeyin, sonuçta listeye giremeseniz bile bumerang gibidir böyle meblağlar; uçar uçar, sonra yine avcunuza konar.

Seb’an; Bunlar da işe yaramazsa geriye çok etkili ama tehlikeli bir çare daha kalıyor; Bir top A4 kağıdı alıp masaya oturun ve en yakın dostlarınızı, hısım-akrabadan hatta evlâd ü ayâlinizden başlayarak ve komşuları da ihmâl etmeyerek ve fakat mutlaka çalışma arkadaşlarınızı da işin içine katarak fişlemeye başlayın; isimlerin hizasına ne yazsanız gideri vardır ve önemli olan sizin ‘dâvâ’ya ne kadar bağlı olduğunuzun isbatıdır; içiniz kan ağlasa, yüreğiniz götürmese ve yer yer mideniz kaldırmasa da bunu yapın; unutmayınız ki basında bol bol nümûnelerini gördüğünüz fişlemeleri yapanlar da sizin gibi bir ana-baba kuzusudur ve onlar bu şenâati keyiflerinden yapmıyorlar herhalde!


Kaynak (Arşiv)