Ayılana gazoz, bayılana limon

-Sayın büyüğüm, arz-ı hürmet ederim; sizinle görüşmek ne saadet, ne devlet. Ömrünüz var olsun, onurlandırdınız bizi kabul buyurmakla...

-Estağfurullah canım, lâfı mı olur; geç otur şöyle, ne içersin, karnınız açsa bir şeyler hazırlasın çocuklar.

-Sayenizde tokuz efendim, ömr-i devletlerinize duacıyız, bir çayınızı içeriz ama varsa...

-Olmaz olur mu, beraber içeriz; benimki bergamotlu adaçayı olsun ama. Çay dokunuyor da biraz. Ee nasıl gidiyor bakalım, takımda ne var ne yok?

-Nasıl olsun efendim; mâlum-ı âlilerinizdir. Çok fena müşküldeyiz; berbat durumdayız desek daha doğru olur. Battık anlayacağınız beyefendi...

-Yaa çok kötü oldu, çok kötü oldu bu şike-mike şeysileri. İşte ummadık taş baş yarar derler ya; aynen öyle oldu. Sahi yahu kim fiştekledi bu 6222 sayılı kanunun çıkmasını, durup dururken iş çıkardı başımıza?

-Ah efendim, ne siz sorun ne biz söyleyelim; Neşet Baba'nın "Kendim ettim kendim buldum/ Gül gibi sararıp soldum, eyvah eyvah" diyen bir türküsü var ya; aynen öyle oldu. Biz kendi elimizle yaptık bu marifeti efendim afedersiniz. Ankaralara koşuşturduk, ricalar, minnetler ettik, kulisler yaptık; siz sayın siyasi yetkililere baskı yaptık haddimiz olmayaraktan. Bilir miydik böyle olacağını?

-İyi de kim dedi size kardeşim, durup dururken şiddet yasası filan diye ortalığa düşmeler filan, bakınız âkıbeti ne oldu; biz de canımızdan çok sevdiğimiz aziz ve sevgili futbolsever camialarına karşı bir nevi mahcub durumda kaldık. Ne güzel kör-topal yürüyordu işler. Herkesin keyfi tıkırındaydı. Sahi bu şiddet yasası icadını hangi münasebetsiz çıkardı, tesbit ettiniz mi?

-Efendim çok şiddetle araştırdık, araştırıyoruz fakat bu alçağı henüz tesbit edemedik. Futbol düşmanı, lânet, mel'un bir vatan haini olduğu kesin ama. İncelettim tutanakları; adeta kimvurduya getirmiş teklifi. Kimliği anlaşılmıyor. Yakalasak çok kötü döveceğiz zaten!

-Aman dövüp mövmeyin öyle, olmaz bu saatten sonra, aranızdan uzaklaştırın kâfidir canım!

-O sizin ihtişâmınızdan efendim, büyüklüğünüzden fakat ben yakalarsam o alçağı ne yapacağımı biliyorum; nemize gerek ulan futbolda şiddet yasasıymış, şike yapanın kümeden düşürülmesiymiş, dürüst oyunmuş filan? Biz bir garip şeysileriz efendim afedersiniz, neyimize gerek gümüşlü zurna dii mi ama? Herif ajan provokatör efendim; resmen kışkırtıcı ajan. Komünist olmasından şüpheleniyoruz, Mossad ajanı da olabilir ama en yüksek ihtimâl UEFA tandanslı AB ajanı olması...

-Hmm, yok yau; olabilir mi diyorsun sen?

-Başka ihtimâl var mı efendim; bir futbolsever Türk evlâdı 6222 sayılı kanunla ahlâk-mahlâk diyerek kendini baldırından göz göre göre vurur mu? Şerefsiz, bizi nasıl gaza getirdiyse araya sızıp yapmış teklifi; biz de uyuyormuşuz ki, destekledik herifi...

-Gazozunuza ilâç katmış olabilir mi; veya haplama filan?

-Olabilir efendim; yoksa neyimize bizim sporda şiddet yasasını kabul edip şikeyi küme düşmekle cezalandırmak; öksürelim derken ciğerimiz dışarı çıktı efendim; perişanız. Mapustakiler bir türlü, taraftar başka türlü...

-Federasyon bir şeyler yapıyor ama değil mi? Boş durmuyor yani...

-Sağolsunlar yapıyorlar ama onların da eli-kolu bağlı efendim bir noktada. Eksik olmasınlar, kararı ertelediler, seneye o-hoo kim öle kim kala? Seyircisiz maçlara çoluk-çocuğu doldurmak da güzel oldu; en azından bir moraldir. Basın da olayı çok sevdi zaten; onlara yazacak birşeyler lâzım. Güzel oldu ama kalleşin büyüğü dışarıda efendim, asıl onları imlâya getirmek lâzım!

-Kalleşin büyüğü derken...

-UEFA efendim. Bu Pilatini zaten dünya kupası finalinde penaltıyı da kaçırmıştı; güvenilmez adam. Bence diyorum efendim, çıksak şu UEFA'dan; Yüzde yüz yerli ve milli Türk-İslâm Devletleri Futbol Federasyonu'nu kursak; gönlümüze göre kurallar çıkarsak...

-Üç korner bir penaltı olsa, di mi?..

-Hee, sonracığıma şike yapana küme düşme cezası kalksa; hatta şike ithamında bulunmak bile suç sayılsa. Kurumlarla birlikte kişiler de cezalandırılmasa; aslında kurumlara da kişilere de ilişilmese...

-Niçinmiş o?

-Çünkü efendim, mâlum; bizde futbol kurumları, takımlar filan kutsaldır, ulvi yaratıklardır ve tarihleri şan ve şerefle doludur; onun için cezalandırılamazlar. Ceza kesenin eli kurur, iflâh olmaz!

-Peki kurumları anladık; kişilerin dokunulmazlığı nereden geliyor?

-Efendim onlar da kudsiyetlerini hizmet ettikleri şerefli ve tarihi camialardan alıyorlar. Bir başkan -hâşâ!- nasıl hapse atılır efendim; toplumsal vicdan kanıyor, öyle kanıyor ki kan kaybından şuurunu kaydecek neredeyse...

-Yahu arkadaşlar çaktırmadan ziyaret edip moral veriyorlar işte; daha ne istiyorsunuz? Muhalefetten temsilciler de görüşmüş kendisiyle. Ben de giderim ama duyulursa ters teper diye çekiniyorum. Kurtulurlar inşallah. Var mı bir ihtiyaçları; halledelim. Olmazsa şaaparız ilgili yasayı... Kaç numaralı kanundu o?

-6222 efendim, yere batsın; bizi perişan etti o yasa!

-Tamam, kamuoyu oluşturalım şimdi. Gazeteler romantik başlıklar atsınlar, ortamı yumuşatsınlar, olmuyor böyle felân desinler; bir ara bakarız çaresine.

-Allah razı olsun efendim, Allah sizleri başımızdan eksik etmesin; bir de efendim, mevzu açılmışken dekoder satışları durakladı resmen, onu bir şeyetsek diyordum.

-Bize ne yahu; özel şirket değil midir onlar?

-Özel şirket ama milli ve mânevî bir boyutu var konunun sayın büyüğüm. Biz ki dualarla turnuva kazanmış bir şanlı bir milletin evlatlarıyız. Her maçtan önce İstiklâl Marşı okurken tüyleri tiken tiken olan bu topluum...

-Yeter, anladık, ağlatacaksın şimdi; ne yapalım onu söyle?

-Her okula bir dekoder verilse diyorum veya askeri birliklerde her tabura bir abonelik! Zaten abone olanlara da vergi indirimi getirseniz, teşvik verseniz...

-Oldu olacak açıktan para da verelim; örtülü ödenekten...

-O daha güzel olur efendim, sizin ulvî takdiriniz!

-Olur mu öyle şey yahu, şu neydi o kanunun maddesi? İşte onu değiştirelim kâfidir. Siz de kendinize çekidüzen verin biraz, öyle Türk-İslam Futbol Federasyon'u ile olmaz bu işler. Herkes ağzından çıkan lâfa dikkat etsin; dinliyorlar işte telefonları. İyi oldu o çocuk-kadın seyirci buluşu; böyle şeyler yapın. Maç aralarına konser, çekiliş felan koyun, tamam mı?

-Tamam sayın büyüğüm, not aldım.

-Başkana selam söyle; iyi olur inşallah, formuna dikkat etsin, jimnastik yapsın, yakında olur birşeyler bakarsın? Anladın?.. Anladın sen onu!.. İyi, öptüüm.


Kaynak (Arşiv)