Ateşteki kestane: Alevilik

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Almanya seyahati esnasında, cemevlerine yeterli destek verilmediği yolundaki bir soru üzerine söylediği, "Alevilik bir din değildir. Eğer bir din ise, ibadet yerine ihtiyaç vardır. Camiler ile cemevleri mukayese edilemez. Birisi ibadethanedir, diğer ise kültür evidir. Camilere sağlanan yardım cemevlerine sağlanamaz. Ancak cemevlerine yardım etmek isteyenler varsa, bu da engellenemez" şeklindeki sözleri Alevi Bektaşi Federasyonu tarafından tepkiyle karşılandı;

ABF Genel Sekreteri Kazım Genç haklı olarak, "Aleviler camileri ve cemevlerini mukayese etmiyor. Cemevleri de Alevi yurttaşlarımızın inanç, eğitim ve kültür yerleridir. Cemevlerimizde ibadet de yapmaktayız" diyor.

Aleviliğin ne olup olmadığı hakkında hüküm vermek gerekirse, ülkenin Başbakan'ına herhalde en son sırada söz düşmelidir, zira konu doğrudan inançla ve onun tarif ve kapsamıyla ilgili. Bu bakımdan Başbakan'ın sözlerini eleştiren Alevilere hak vermemek mümkün değil.

Ben Başbakan'ın yerinde olsam, "Alevilik nedir?" sualine değil ânında sözlü olarak, sonradan iletilmek üzere yazılı cevap vermek konusunda bile tereddüd ederdim, zira bu mesele tam mânâsıyla "ateşteki kestane". Bu tarifi kim ve nasıl yapacak? Aleviler, anlaşılır sebeplerle Sünnî ulemânın bu suale verdiği veya vereceği cevapları kaale almakta mâzur. Diğer yandan bizzat Aleviler de "Alevilik nedir?" sorusu üzerinde ittifak edemiyorlar ki bu tarif anarşisini de anlayışla karşılamak gerektiğine inanıyorum, zira Aleviler de, leviliğin ne idüğü hakkında düşünmeye, yazıp"çizmeye ve yayın yapmaya başlayalı çok aman olmadı.

Aşağıda Aleviler tarafından kurulmuş çeşitli web sitelerinden kısa bir araştırma sonucunda derlediğim muhtelif cevapları sıralamaya çalıştım; bu cevapların isabeti veya isabetsizliği, tarif yapan kişilerin ehliyeti hakkında fikir yürütecek durumda değilim. Başbakan gibi benim de kendimce bir kanaatim var ama bu noktada kanaatimi kendime saklamayı tercih ediyorum. İşte bazı Alevilik tarifleri:

" "Alevilik çeşitli ve farklı kültürlerden, dinlerden, inançlardan aldığı ögeleri entezleyerek bünyesine alarak orijinal bir öğreti yaratmıştır. Alevilikte Hıristiyanlık'tan, İslamiyet'ten, Budizm'den, Mani inancından, Zerdüştlük'ten, Anadolu'nun yerli inançlarından vb. unsurlar görülür. Düşünüldüğünün tersine Aleviliğin İslamiyet'ten farkı, onun şartlarına, olmazsa olmazlarına uzak duran bir felsefedir."

(http://www.aleviyol.com/aleviliknedir.htm)

" "Alevilik, Hz. Ali'yi sevmek, onun yolundan gitmektir (...) Alevilik bir mezheptir, bir yaşam biçimi, bir düşünce akımıdır. Hazreti Muhammed'i tanımak; ama ölümünden sonra diğer halifelerin değil, Ali'nin yolundan gitmektir. Aleviler Caferi mezhebindendir. Ama Alevilik, belki de Mısır ve İran'dakinin tersine, fazlası ile Anadolu'ya ve Anadolu'nun Türkmen halkına özgü bir tür İslam'dır." (http://www.munzur.com/alevi.html)

" Alevilik inanç, kültür ve toplumsal yaşamı kapsayan, 3 boyutlu bir öğretidir. Aleviler öğretilerini bir 'YOL' olarak tanımlarlar.

(http://www.sitecenter.dk/dabf/kisacaalevilik/)

" Sözlük anlamına göre Alevi, Hz. Ali'ye bağlı ve ondan yana olan kimse demektir. Alevilik ise genel olarak Hz. Ali'yi sevmek ve onun soyunun, yani Ehli Beyt'in yolundan gitmek olarak tanımlanabilir.

(http://kawaa.sitemynet.com/alevilik.htm)

" İnsanı merkezine koyan, (insanı merkez alan) Anadolu'ya özgü, eşi ve benzeri olmayan bir felsefe, bir inanç, bir yaşam biçimi, bir kültür, bir öğreti ve hatta bunların tümünü de aşan bir toplumsal olgudur.

(http://www.hubyar.org/alevilik.htm)

" Alevilik İslam'ın bir mezhebi değildir. İslam kılığında çıkmış fakat zaman içinde Zerdüşt, Şamanizm, Hindu, Budist ve daha birçok İslam öncesi din ve kültürlerin mirasına sahip çıkarak yeni bir sentez oluşturmuştur... Aleviliği bir İslami mezhep olarak algılamaktan ziyade birer kültür olarak değerlendirmek gerekir (...) İslam'ın içinden çıkması tamamen tesadüfidir, zaten onla olan bağlarını da en kısa zamanda keserek dışa taşmıştır; özüne dönmüştür (...) Dogmatik, değişmez kuralları ve biçimselliği kırarak, kendi nesnel kurallarını yaratacak olan özgür düşünceye taşınmıştır ve bu anlamıyla da artık İslami karakterini terk etmiştir."

(http://f27.parsimony.net/forum67194/messages/39.htm)

....

Bu konuda nihai kararı siyasi merciin değil, bizzat Alevilerin vermesi gerektiğini düşünüyorum.


Kaynak (Arşiv)