Ahmet Turan Alkan.net Gayriresmi Ahmet Turan Alkan Sitesi

Kırıkkale'de düzenlenen Amasya, Çankırı, Çorum, Yozgat ve Kayseri'den halk oyunları ekiplerinin katıldığı yarışmanın ikinci gününde yapılan stilize daldaki yarışmalar sırasında pantolonu düşen bir öğrenci, gözyaşlarını tutamadı.

Ortaöğretim kurumları gençler halkoyunları yarışmasına katılan Çankırı Nevzat Ayaz Anadolu Öğretmen Lisesi öğrencilerinin Artvin yöresi oyunu oynarken Ö.F.K.'nin pantolonu düştü. Pantolonunu çekemeyen öğrenci, külot ile tamamladığı oyunun sonunda gözyaşlarını tutamadı.

Ö.F.K., Kırıkkale 17 Ağustos Spor Salonu'ndaki izleyiciler tarafından ayakta alkışlandı. Gözyaşı dökerek salonu terk eden Ö.F.K.'yi öğretmen ve arkadaşları teselli etmeye çalıştı. İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Zengin, ödül töreninde öğrenci Ö.F.K.'yi teskin etti. Zengin, pantolonunu çekmeden oyununu sürdüren öğrenciyi kutlayarak ödül verdi. Çankırı Nevzat Ayaz Anadolu Öğretmen Lisesi öğrencisi Ö.F.K., "Elimde olmayan nedenle bir anda pantolonum düştü. Bu sırada pantolonumu çekmem yanlış olurdu. Oyunun sonuna kadar öyle oynamak zorunda kaldım." dedi.

Yarışma sonunda Çorum Merkez Atatürk Lisesi 86.80 puanla birinci, Çankırı Nevzat Ayaz Anadolu Öğretmen Lisesi 83 puanla ikinci oldu. Ö.F.K.'nin oyun sırasında pantolonunun düşmesinin okuluna 6 puan kaybettirdiği belirtildi. 17.3.2008


A. ilindeki A. İlköğretim Okulu sınıf öğretmeni K.Ç., birinci sınıf öğrencilerinin ağzına acı biber sürünce, Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 1 yıl kademe durdurma cezasına çarptırılıp okulu değiştirildi.

A. şehrinin A. ilçesinde oturan ev hanımı A.K., İlköğretim Okulu birinci sınıfına giden kızı E.K.'nin ağzının kızarık olduğunu ve acı içinde eve döndüğünü fark etti. A.K., sınıf öğretmeni 42 yaşındaki K.Ç.'nin yaramazlık yaptığı gerekçesiyle kızının ağzına acı biber sürdüğünü öğrenince çılgına döndü. A. Milli Eğitim Müdürlüğü'ne şikâyet dilekçesi veren A.K., daha önce de bir öğrenciyi dolaba kapattığı iddia edilen sınıf öğretmeni K.Ç.'nin ceket cebinde taşıdığı ve çok acı olan biberleri öğrencilerin ağzına sürdüğünü belirterek cezalandırılmasını istedi.

Kızı E.'nin çığlık çığlığa acı içinde eve gelmesini içine sindiremediğini belirten A.K., "Hareket etmemesi için kafasını sol kolu ile vücuduna bastırarak sıkıştırmış ve ağzına acı biber sürmüş. Sadece benim kızımı değil, sınıfta derslerde başarısız olan veya yaramazlık yapan bütün öğrencilere aynı cezayı uyguluyormuş. Acı içindeki öğrencileri, bağırmaları durumunda yeniden acı biber sürmekle tehdit ediyormuş. Eğitim sisteminde böyle bir ceza olur mu?" diye konuştu.

Müfettiş soruşturmasında öğretmen Ç.'nin öğrencilerin ağzına acı biber sürdüğü belirlendi. Soruşturmanın ardından K.Ç.'nin 1 yıl kademe ilerlemesinin durdurulmasına karar verildi. Ç. ayrıca, A.'dan G. köyündeki G. İlköğretim Okulu'na atanarak yeri değiştirildi.

Sınıf öğretmeni K.Ç.'nin A. İlköğretim Okulu'nda görev yaptığı sırada kendi sevk kâğıdını imzalayarak evrakta sahtecilik yaptığı da belirlenmiş ve hakkında soruşturma başlatılmıştı. 30.4.2008


..P lideri B..'nin "Cuma namazına üç kez üst üste gelmeyenin eli sıkılmaz." diyerek dini istismar ettiği gerekçesiyle ..P Genel Merkezi imamını kovduğu iddia edildi.

..P Genel Başkanı B.'nin yaklaşık bir buçuk yıl önce, "Cuma namazına üç kez üst üste gelmeyenin eli sıkılmaz." diyerek, katı bir yorumda bulunan ve "dini istismar" ettiği belirtilen ..P Genel Merkezi imamını kovduğu iddia edildi.

Y. Gazetesi yazarı S.Ö., "Politika Günlüğü" başlıklı köşesinde, "B., ..P Genel Merkezi'ndeki imamı neden kovdu?" başlıklı yazısında, özetle şu iddiada bulundu:

"..P Genel Merkezi'ndeki mescidin imamı M.D., bir gün cuma namazının önemi üzerine vaaz verirken, 'Cuma namazlarını mazeretsiz üç kere üst üste kılmayanların eli bile sıkılmamalıdır.' der. Bu vaazdan iki gün sonra M. Hoca, B.'nin koruma ve özel kalem görevlilerince yaka paça alınıp karga tulumba Genel Başkan katına çıkarılır.

B., odasının kapısında 70 yaşındaki M. hocaya elini uzatır, M. Hoca da uzatılan eli sıkar. B., 'Neden sıktın elimi?' diye sorar. D., "Uzattınız sıktım efendim." der. B.'nin, 'Hani benim elim sıkılmazdı?' sorusuna D., 'Ben öyle bir şey demedim.' diye inkar eder. B., 'Vaazında söyledin ya!' deyince D., 'Vaazda ben Allah'ın (cc) emirlerini söyledim. Ben o sözü sizi kastederek söylemedim. Ben Cenab-ı Hakk'ın emrini dillendirdim.' karşılığını verir."

B. bu diyalogdan sonra, özel kalem ve korumalara, "Derhal kovun bunu. Sakın ha bir daha Genel Merkez'e sokmayın. Teşkilatlar da yasak buna..." talimatı verir.

Olayı sorduğumuz yetkililer, B.'nin her türlü istismara karşı olduğunu, "din istismarı" konusunda daha da duyarlı olduğunu belirterek, şu bilgileri verdiler:

"Olayın üzerinden bir yıldan fazla zaman geçti. B. cuma namazlarını Genel Merkez mescidinde değil, dışarıda G. Mahallesi veya evinin yakınındaki camide kılar."

Bu arada, B.'nin kovduğu imam D.'nin ..P'nin rakibi ..P'ye katıldığı da kaydedildi. (2.1.2008)


Yukarda metni verilen haberler Türk basınından derlenmiş; görülen lüzum üzerine bazı yer ve isim adları kapatılmıştır.