Koalisyon geometrisi! Niçin olmasın?
Şimdi değerli arkadaşlar, ben şahsen saymadım, bizim akademisyen hocaların yalancısıyım. Diyorlar ki, 57 tane İslam toplumu vardır. Niye 57'dir, bunlar kimlerdir, böyle ayrıntıları geçiyorum. Mesela ‘72 fırka' denilseydi daha şık olmaz mıydı diye aklınıza gelebilir. Hani şu ‘Fırka-ı nâci' meselesi. Böyle bir sayı işte, önemli değil.
Burada maksat çokluk bildirmek. Ha, diyoruz ki buralarda bunlar farklılık gösterebilir. Dolayısıyla o parti içerisinde birbirimize benzemiyorum diyoruz ama benzeyen noktalarımız var. O benzeyen noktalarımızı şu kesişen alanda buluşturabilirsek kapımızı, penceremizi, damımızı açık tutuyoruz. Dikkat buyrun sade kapı, pencere değil, damdan bile buyurabilirler, mahzuru yoktur. Gelen buyursun gelsin diyoruz. Gelmezse ne yapacağız, zorla hidâyet olur mu arkadaşlar? İslamiyet'te zorlama yoktur. Gelirse gelir, gelmezse gelmez, ne yapacağız. O zaman biz geliriz. Onun biz dinini tartışmıyoruz ama gelseler iyi olur.”
Bana diyorlar ki, başkan sen irticâlen, -doğaçlama mı diyorsunuz?- yani kafana göre konuşma; konuştuğunda böyle garip şeyler söylüyorsun demeye getiriyorlar. Vaktiyle böyle bir ukalâ üye sızmıştı aramızda, attık onu teşkilâttan. Benim doğaçlamam iyidir yav; hele cifir hesabındaki kabiliyetim dünyaca meşhur. İnternetteki 40. yıl hesabı konuşmam 950 bin kere tıklanmış. Kâğıda bakarak yaptığım konuşmalar bu kadar tıklanmıyor; niçin, çünkü doğaçladığım zaman kendimi aşıyor, başka bir boyuta, transa geçiyorum ve bu konuşmayı da böyle bir ilhâmla yapmaktayım.
Biz ne dinci ne de dinsiz bir kuruluş değiliz. Aslında dinliyiz ama şimdi burdan ters mânâ çıkmasın. Yani demek istiyorum ki bizim yaklaşımımız İslam'la çatışmaz. İslâm nassları'nın gözünü yiyeyim. ‘Eğer kendinin kültürden kaynaklanan görüşleri var, bu İslam inancıyla çatışır hale getirilmişse o zaman o kendi kültür değerlerini gözden geçirerek yoluna devam eder diyoruz'. Şimdi siz bu son cümleden ne anladınız? Bişey anlamadınız tabii. O zaman şöyle misâl veriyorum. Geometri bilir misiniz; uzay geometri? Ha, şimdi şurası, yani bu dairede gördüğünüz şey, yani neyse o, bir toplumun kültürüdür, yani milli kültürüdür. Şu diğer daire de o toplumun inanç dairesidir. Burası bize göre İslamiyet, burası da milli kültürümüzdür. Milli kültür nedir, ben pek bilmem ama iyi bir şey diyorlar, biz onu çok severiz. ‘Şimdi Türkiye'nin sağlıklı ulusal yapısı, o yapının korunması ve geliştirilmesi bu iki unsurun bir arada ele alınmasını zaruri kılar'. Bu cümle hakkında itiraz eden var mı? Güzel, devam ediyorum. Öyleyse diyoruz ki iki dairenin kesiştiği yer bizim yerimizdir. Ha, sen İslam dairesinden geliyorsun, buyur, üye ol! Kırk sene tekkenin odununu taşı, kapıda hizmetçilik et, deneyelim, eyvallah. Ha diyorsun ki ben kültürel bir alandan geliyorum. Kardeşim burası afedersin belediye parkı mı demiyoruz, sen de buyur. Arkadaşlar araştırsın, öyle akıllı filan geçiniyorsan yaramaz abi; baksınlar. Akıllı başka ukalâ başka. Akıllı demek disipline uyandır, ukalâ cav cav cav! Kültür nedir arkadaş gurban olayım. Milli kültür de canımı ye. Ecdad Viyana'ya kültürle mi gitti, bire kadar kırarak mı? Bizim söylemek istediğimiz şey budur.
Anlaşılmayan bişey var mı, yok. Şimdi başka partilerde de İslâmiyet var tabii, olabilir, normaldir; milli kültür de vardır belki biraz. İşte biz bunları bakın güzel bir şekilde kucaklamak isteriz, kucaklarız yani. Devletin bekası, milli kültür için icabında baldıran gazozu içeriz; hatta ayıptır söylemesi ağzımı bozacağım şimdi, koalisyon mudur, ondan da yaparız. Beka denince, milli kültür denince bi tuhaf olan bir kuruluşuz biz. Kaldı ki bu arkadaşlar işte anlatıyorum bizimle çok paydaşı olan Müslüman, muhafazakâr kardeşlerimiz. Darda mı bırakalım; hâşâ. Hadi işinize şimdi! [email protected]