Kıble düzeltme reformu ve Babil astronomisi hakkında
Google haritasının halka açık sürümü internete düştüğünde, yeni bir eğlencelik ele geçirmenin heyecanıyla birkaç gün oynayıp durmuştum; işte o esnada iki yerleşim yeri arasındaki kuş uçuşu mesafeyi ölçen butonu keşfettim ve mesafe ölçen imlecin bir ucunu Mekke'ye sabitleyip öteki ucunu tâ bizim eve kadar uzattım.
Anladınız; bizim evde kıblenin doğru olup olmadığını ölçecektim. Neticede birkaç derecelik bir kusur çıktı ama önemsizdi. Sonra mahalle camisine geldi. Kıblesi fena görünmüyordu fakat bakalım yüzlerce yıllık eski camilerde durum nasıldı? Ecdâd cami yaparken kıble açılarını pek iyi tutturamamıştı. Sonra oturup sırf memleketin iyiliği nâmına belli başlı camilerdeki kıble hatalarını liste haline getirdim. Böylece o günlerde yayına yeni başlayan ‘Hayat Ağacı' dergisine güzel bir şehir yazısı kaleme alabilecektim...
Yapmadım, listeyi de yırtıp attım çünkü insanların kafasını bulandırmanın âlemi yoktu. Zaten fıkıh erbâbı da, ‘Yöneldiğiniz kıble istikametinde sağa ve sola doğru 10'ar derecelik inhirafın kabul edilebilir' diyorlardı. Yani mis gibi makale güme gitti!
Dün gazeteye baktım, ‘A', sağ olsun Diyanet'imiz bu yılın bütçesine, tam 86 bin caminin kıble açısını doğru ölçmek için tahsisat koymuş. Durup dururken bu hassasiyetin nereden çıkmış olabilirdi ki? Meğer Cumhurbaşkanı'mız katıldığı bir şehit cenaze töreninde kıblenin yanlış olduğunu fark ederek imamları ikaz etmiş. Tabiatiyle Cumhurbaşkanı'mızı onca majör meselenin yoğunluk ve stresi içinde, camilerin kıble açısına da ayrıca dikkat ettiği için kutlamalıyız.
Uzatmayayım, herhalde Diyanet yetkilileri, bu önemli ikaz üzerine bütün camilerin kıble açılarını yeniden gözden geçirmeye karar vermişler. Kıblesi hayli bozuk kadim camilerde kıbleyi nasıl düzeltirler bilemem lakin bu araştırma için devlet bütçesinden hayli (miktarını bilmiyorum) para harcanacağı muhakkaktır, çünkü proje hayli kapsamlı tutulmuş. Yurtdışına personel gönderilip astronomi eğitimi görmeleri sağlanacak, Hicri takvim birliği için İslam dünyasının tanınmış fakih ve astronomları davet edilip kongre düzenlenecek, hilâl gözlemleri için (Rü'yet-i hilâl) belirli yüksek tepelere elektronik sistemler konulacakmış.
Tebrik ederim, güzel fikir fakat can sıkıcı bir teklifte bulunmak istiyorum. Bütçeden onca para harcamaya, Diyanet'te kadrolu astronom yetiştirmeye hiç gerek yoktur. Yukarda çıtlattım idi. Bilgisayarı, hatta üç paralık tableti olan herkes, herhangi bir mekânın kıble açısını beş kuruş masraf etmeden, oturduğu yerde, azami bir dakika içinde tesbit edebilir. Eğer, ‘biz yapamayız, o kadar teferruata aklımız yetmez' diyorsanız, ‘bilgisayardan anlayan komşu delikanlılar'a rica edersiniz; seve seve yardım ederler size. Yine de olmazlanırsanız, bendeniz bizzat sevabıma bu işi bedava yaparım arkadaşlar!
Kaldı ki kütüklü takvimlerdeki namaz saatleri listesinde ‘Kıble saati' diye bir sütun vardır. O saatte güneş nerede ise kıble de orasıdır. Bu kadar basit!
Ha, rü'yet-i hilâl meselesine gelince, benden daha fazlasını beklemeyiniz. Ben de herkes gibi Diyanet'imizin ilan ettiği vakitlere (bir kısmına önemli itirazlarım olmakla birlikte) ittibâ edenlerdenim. Babilli astronomlar bile bundan 4 bin sene önce şakır şakır ayrıntılı takvim ve yıldız çizelgeleri düzenlerken bizim ancak şimdilerde bu ihtiyacı hissetmemizdeki vahim gecikmeyi, tabiatıyle ve her zaman olduğu gibi ‘Paralel' faktörüne bağlamayı tercih ediyorum. Ayrıca bu vahim durumu yemeyip-içmeyip tez zamanda en yakın kaymakamlığa ihbar edeceğim de şüphesizdir.
Söz.